Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Amerika'da yaptığı açıklamalar, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılması tartışmalarını gündeme taşıdı. Başkan Erdoğan, ABD'deki temaslarında Ruhban Okulu ile ilgili olarak, "Üzerimize ne düşerse biz onu zaten yapmaya hazırız" ifadelerini kullanmış, dönüşte de Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşeceğini belirtmişti.
UZMAN İSİM A HABER'DE
Bu açıklamaların ardından gözler, 1972 yılından beri kapalı olan Ruhban Okulu'na çevrildi. Konuya ilişkin A Haber'de değerlendirmelerde bulunan sosyolog-tarihçi İsmail Öz, okulun tarihsel, hukuki, siyasi ve teolojik boyutlarına dikkat çekti.
Ekran görüntüsü / A Haber
DİN ADAMI VE PATRİK YETİŞTİRME
İsmail Öz, okulun geçmişinin 800'lü yıllara uzandığını, Fatih Sultan Mehmet döneminde Doğu-Batı kiliseleri arasındaki denge politikaları kapsamında yeni bir yapı oluşturulduğunu, Sultan Abdülmecid döneminde ise 1844'te tekrar açıldığını hatırlattı. Ayrıca, bu okulun uzun yıllar boyunca Ortodoks dünyasına din adamı ve patrik yetiştirdiğini ifade etti.
EGEMENLİK MESELESİ
Ortadoks cemaatinin bugün yaklaşık 300 milyon kişiye hitap ettiğini belirten İsmail Öz, Türkiye'deki Rum nüfusunun da bu yapının bir parçası olduğunu söyledi. Öz, Cumhuriyet dönemiyle birlikte okulun statüsünün Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK çerçevesinde şekillendirildiğini ancak Patrikhane'nin bu statüleri kabul etmediğini, Türkiye'nin ise konuyu egemenlik hakları çerçevesinde değerlendirdiğini vurguladı. Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılıp açılmayacağı ve hangi statüde eğitim vereceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

1 ay önce
23










English (US) ·