Türkiye, pazartesi günü CHP kurultay davasının sonucuna odaklandı. sozcu.com.tr yazarlarından Vergi Uzmanı Ekonomist Mahmut Aydoğmuş olası senaryonun sonuçlarının Türkiye ekonomisine yansımasını değerlendirdi.
Bu davada beş olası senaryo öne çıkıyor:
Birincisi, 15 Eylül’de mahkeme hem mutlak butlan hem de tedbir kararını aynı anda verebilir; bu durumda Kılıçdaroğlu ve eski Parti Meclisi üyeleri göreve geri döner.
İkincisi, mutlak butlan çıkıp tedbir kararı verilmezse, genel merkez üst mahkemeye başvurur; istinaf ve Yargıtay süreçleri yıllarca sürebilir ve Kılıçdaroğlu dönemez.
Üçüncüsü, yalnızca tedbir kararı çıkarsa, yönetim çağrı heyetine devredilir; mevcut yönetim devam eder ve çağrı heyeti 45 gün içinde kurultaya gider.
Dördüncüsü, dava Kasım sonuna kalırsa, butlan riski ortadan kalkar; çünkü kurultay yapılınca dava konusu delegelerin görevi sona erer ve şikayet şartları kalkar.
Beşincisi, savunmaları değerlendirme gerekçesiyle 4-5 günlük bir erteleme olması durumunda, mutlak butlan kararı yine de verilebilir.
TÜM SEÇENEKLER EKONOMİYİ ETKİLEYECEK
Ancak tüm bu seçeneklerin Türkiye ekonomisini başka bir boyuta taşıma riski bulunuyor.
Ekonomist Mahmut Aydoğmuş, davada çıkabilecek olası sonuçlara göre Türkiye ekonomisinin kırılganlık derecesini değerlendirecek. Daha önce İmamoğlu’nun tutuklanma sürecinde Türkiye ekonomisine yansımalar görüldü; faiz indirimlerine ara verildi, Merkez Bankası’nın bütçesinden 50 milyar dolar eridi ve şoklara karşı hazırlıklı olunmadığı ortaya çıktı.
Ayrıca CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptal edilmesi ve il başkanlığına kayyum atanmasının 8 milyar dolarlık bir maliyeti oldu.
Pazartesi günü dava sonucuna göre Türkiye ekonomisi nasıl etkilenecek? Altın ve döviz yükselir mi? Borsadan kaçış olur mu? Tüm gözler bu kararda.
Mahmut Aydoğmuş, mahkemeden çıkacak olası kayyum kararı ya da mutlak butlan sonucunun kurdaki dengelerde çok büyük oynaklıklar yapmayacağına dikkat çekti. Aydoğmuş, "Merkez Bankası kur ne olursa olsun herhangi bir sıçrama uğruna o kuru sabitler" diyerek Merkez'in rezervlerinin kaybının olabileceğini vurguladı.
Çünkü olası 1 TL'lik bir kur artışının devletin bütçesine maliyetinin toplam 400 milyar TL olduğunu açıklayan Aydoğmuş, "Yıl sonunda cari açık hedefi 1 trilyon 930 milyar TL, 1 TL'lik artışın bile maliyeti 400 milyar TL oluyor." ifadelerini kullandı.
Aydoğmuş Merkez Bankası'nın döviz kurunu tutacağını belirterek Borsa İstanbul'daki küçük yatırımcıya uyarılarda bulundu. Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından 6 ay geçtiğine dikkat çeken Aydoğmuş, "Hala 19 Mart öncesine geri dönemedik. Evet Merkez Bankası'nın rezervleri arttı ancak CDS puanından bankaların verdiği kredi faizine kadar her şey daha kötü durumda. Yani bir siyasi hareketin ekonomiye maliyeti görüldü. Bunun için de pazartesi günü olabilecek herhangi bir karardan dolayı özellikle yakın zamanda küçük tasarruf sahiplerinin yatırım yapmasını doğru bulmuyorum" diyerek küçük yatırımcıları uyardı.
Aydoğmuş, geçmişte AYM'nin Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan savunma aldığı ÖTV-KDV ayrımı davasını da hatırlatarak zamanında Bakanlığın savunmasında ÖTV-KDV ayrımının Türkiye ekonomisini derinden etkileyeceğini belirtmesi üzerine karardan vazgeçildiğini vurguladı.
Aydoğmuş, pazartesi günkü dava için de mahkemenin benzer bir karar verebileceğine dikkat çekerek, Türkiye ekonomisinin an, şoklara hazırlıklı olmadığını, 42. Asliye Mahkemesi'nin de Türkiye ekonomisini göz önünde bulundurarak karar verebileceğini söyledi.