(Foto: ahaber.com.tr ekran görüntüsü)
"BATI İLE ENTEGRE OLMUŞ ORADAN NEMALANAN ÜLKELER"
Körfez ülkelerin Batı ile entegre olduğunu söyleyen Başbuğ, "Burada Körfez ülkeleri farklı kaynaklardan savunma sanayi ile ilgili ihtiyaçları tedarik ediyor. Mesela Suudi Arabistan'da bu olaydan sonra Havva Savunma sistemi sorgulandı. 'Devreye girmedi mi' diye, Suudi Arabistan'da Rus teknolojisi de var S4 yüzce S300 Amerikan tekonolojisi de var. Ama hiçbiri devreye girmedi. Enteresan. Şimdi bunların hepsi Batı ile entegre olmuş oradan nemalanan ülkeler. Farklı kaynaklardan Suudi Arabistan gibi alanlar da var ama burada inşallah yavaş yavaş Türkiye'ye yaklaşma Türkiye'ye yakınlaşma biz de bunların hepsini dostça müttefik olarak görüyoruz. İslam işbirliği Teşkilatı İslam dünyası kapsamında biz bunlarla teknoloji paylaşırız. Şu anki haliyle Amerika'yı dışlayamaz. Oradan başka bir kaynak temin edemez. Onun dışına çıkamaz. Ona rağmen de bir şey yapamaz." şeklinde konuştu.
(Foto: ahaber.com.tr ekran görüntüsü)
"KATAR'A BİR CEZA BİR SOPA GÖSTERDİ"
İsrail'in bütün insanlığın geleceğini yok ettiğini söyleyen Akademisyen Dr. Hazar Vural şöyle konuştu: "1900 km 2000 km mesafeden İsrail geldi, yıllardır güvenliğini Amerika'dan satın alan Körfez devletleri bu sefer Katar'a bir ceza bir sopa gösterdi. Ve dolayısıyla aynı şekilde güvenliğin yıllardır Amerika'dan aldıkları silahlarla inşa ettiğini zanneden Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri büyük bir sorgulama içerisine girdi. Çünkü Katar'da şehrin ortasında büyükelçiliklerin olduğu bir alana ve 12 yıldır Hamas siyasi bürosuyla Katar'da. Neden şimdi bu saldırı gerçekleşti? İki yıldır İsrail Gazze savaşında Filistinliler'e zülüm ediyor. Neden şimdi? Burada çok büyük bir sorgulama ortaya çıktı. Üretmeden yıllardır Amerika'ya bağımlı şekilde var olan Körfez devletleri büyük bir sorgulamaya girdiler. Bu noktada baktığınız zaman Amerikan üstünün gözetiminde izniyle İsrail dost kabul edildi. Güvenlik savunma politikaları uzun zaman inşa edilmiştir. 'Bu askeri teçhizatlar sistemleri bugün kapattım yarın gideyim X ülkesinden alayım' diye kullanabileceğiz şeyler değil. Katar Emiri Trump'da konuşmasında söylemiş bunu. 'İnsanlarımız ortada yaşadığı yere bu yapılıyor bu nasıl iş anlayamıyoruz' diyor. En basit haliyle daha fazlasını Katar Emiri yapamaz ki. Yarın gidip bütün sistemleri değiştiriyorum misal hepsini Türkiye'den alacağım dese elinde bugüne kadar aldığı alındı silahlar ne olacak.
"İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI, KÖRFEZ'DE BAŞKENTTE BOMBA PATLAYINCA ÇOK ŞAŞIRDI"
Biz 2 yıldır, 23 aydır şu soruyu soruyoruz. İsrail Gazze Savaşı'nın büyük ölçeğinde bütün komşularını, komşularının komşularını hatta daha ötesine bu saldırganlıkları yaparak, uluslararası hukuka aykırı bu eylemleri yaparak ne yapmaya çalışıyor? Sorumuz bizim 23 aydır sizinle bu stüdyoda bu soru. İsrail bölgeyi kendisine göre şekillendirmeye çalışıyor. Ya Ürdün ve Mısır gibi nimet haritasında adlandırdığı devletlerle çevrili olacak ve İran ona saldırdığında zaman onun yanında, onu koruyacak bütün askeri sistemlerini. Ya da bu devletlerin Amerika'ya olan bağımlılıkları gibi ya da Ürdün'ün İngiltere'ye olan bağımlılığı ya da Katar'ın da İngiltere ile stratejik işbirliği var. Bu ülkeler gibi kendisine itaat eden, sorun çıkarmayan, öyle Yemenleşmeyen, geçen sene Hizbullah'ın Lübnan'ın yaptığı gibi davranmayan, geçtiğimiz yıllarda Suriye gibi davranmayacak aktörlerle çevrili olmaya çalışıyor. İsrail kendi güvenliğini bütün uluslararası hukuk, uluslararası değerler ve insan canını hiçe sayarak inşa etmeye çalışıyor. Fakat bunu yaparken öyle bir yöntem uyguluyor ki bu böyle realizmle filan açıklanamıyor. Yani gerçekçi anlayışla açıklanamıyor. Bu tamamen insanlığın aslında geleceğini yok ediyor İsrail.
"EĞER BAĞIMSIZSANIZ SESİNİZ YÜKSEK ÇIKAR"
Şimdi haritada gösterdikleriniz diyorsunuz ki neden sesleri çıkmıyor ya da ne cevap verecek İsrail'e? Ne cevap verecek Amerika'ya rağmen, İngiltere'ye rağmen? Ne yapabilir ki? Kendisi ne üretiyor silah sanayi anlamında? Tahtını mı verecek, yönetiminden mi vazgeçecek? Ama şu anda Körfez'de büyük bir sorgulama var. Çünkü yıllardır 'Filistin benim meselem değil' diyen Suudi Arabistan Prensi, yıllardır İslam İşbirliği Teşkilatı toplantılarında Türkiye'nin bütün baskısına rağmen somut eyleme geçemeyen İslam İşbirliği Teşkilatı, Körfez'de başkentte bomba patlayınca çok şaşırdı. Niye şaşırıyoruz? İsrail'in yaptığı neye şaşırabilirsiniz ki? Şaşıracak hiçbir şey yok. Eğer bağımsızsanız sesiniz yüksek çıkar. Eğer iç kırılganlıklarınızı yönetebiliyorsanız sesiniz yüksek çıkar. Uluslararası hukuka aykırı, egemenliğiniz saldırıya uğradığı anda kim bir şey yapabilir? Kendi gücüne yaslanan bir şey yapabilir. Onun dışında yapın bütün stratejik işbirliği anlaşmalarınızı. Ama gerçek şu. Körfez bugünden yarına yönünü Washington'dan Moskova'ya, Ankara'ya ya da Pekin'e döndüremez."
(Foto: ahaber.com.tr ekran görüntüsü)
"DARBE SUİKAST VE TAHT DEĞİŞİKLİĞİ"
ABD'nin güvenlik şemsiyesine değinen Gazeteci Yusuf Alabar'da ise şöyle konuştu: "Ben bildiğim kadarıyla Suudi Arabistan'ın Rus hava savunma sistemi yok. Ben olmadığını biliyorum. Bakarız. S-300, S-400'ü yok. Amerika güvenlik şemsiyesinin altına girmek ayrı bir konu. ABD'nin güvenlik şemsiyesinden çıkabilecek irade ortaya koymak ayrı bir konu. Hatırlarsınız Trump ne demişti "ben olmazsam" o koktukta 10 gün oturamazsınız. Savunma boyutu ayrı bir şey. Bu ABD şemsiyesinden çıkıp örneğin Çin'e yelken açtığınızda olacak olayı söylüyorum. Darbe suikast ve taht değişikliği. ABD'nin güvenlik şemsiyesinden çıkmak gibi bir hususu körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan ortaya koymaz."