Ciltten kalbe, sindirimden bağışıklık sistemine kadar çok yönlü faydaları var! Günde üç tane tüketin

1 ay önce 23

Güncelleme Tarihi: Eylül 23, 2025 12:14

Fotoğraflar: iStock, Canva

Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2025 12:14

Hem geleneksel tıpta hem de modern farmakolojide kullanımı olan, bitkisel yağlar ve fitokimyasallar açısından değerli kayısı çekirdeğinin, kozmetik, gıda takviyesi ve farmasötik alanlarda sıkça kullanıldığını dile getiren uzmanlar, özellikle acı çekirdeklerin çiğ ve yüksek miktarda tüketiminin ölümcül olabileceğini söylüyor.

1/13Ciltten kalbe, sindirimden bağışıklık sistemine kadar çok yönlü faydaları var Günde üç tane tüketin

Antikanser ve antioksidan özellikleriyle dikkat çeken kayısı çekirdeğinin, içeriğindeki 'amigdalin' maddesi nedeniyle siyanür zehirlenmesine yol açabileceğini belirten Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman, "Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'ne göre, yetişkinler için güvenli sınır günde üç küçük çekirdeği aşmamalıdır. Çocuklar içinse bu miktar bir küçük çekirdeğin yarısı" dedi,  geleneksel tıpta ve modern farmakolojide önemli bir yere sahip olan kayısı çekirdeğinin faydaları ve riskleri hakkında değerlendirmede bulundu.

2/13Ciltten kalbe, sindirimden bağışıklık sistemine kadar çok yönlü faydaları var Günde üç tane tüketin

Kozmetik, gıda takviyesi ve farmasötik alanlarda sıkça kullanılan bu çekirdek; uçucu bileşenler, yağ asitleri, fitosteroller ve polifenoller bakımından oldukça zengindir. Elde edilen soğuk pres yağı; cilt bakımından iltihap giderici etkisine kadar çok sayıda alanda kullanılmaktadır. İçeriğindeki etkin bileşenler sayesinde antikanser, anti-enflamatuar, antioksidan, immunmodülatör ve hepatoprotektif etkileri bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir.

3/13Antikanser, anti-enflamatuar, antioksidan etkileri var

Antikanser, anti-enflamatuar, antioksidan etkileri var

Semen Armeniacae olarak da tanımlanan kayısı çekirdeği, Rosaceae (Gülgiller) Prunus armeniaca bitkisinin tohumudur, hem geleneksel tıpta hem de modern farmakolojide kullanımı olan, bitkisel yağlar ve fitokimyasallar açısından değerli bir bitkidir.

4/13Zengin bir biyoaktif bileşik profiline sahip

Zengin bir biyoaktif bileşik profiline sahip

Kayısı çekirdeği, zengin bir biyoaktif bileşik profiline sahiptir. Sabit yağ oranı oldukça yüksek olup (%27.7–66.7), protein (%14–45), şeker, potasyum, magnezyum, demir gibi mineraller, arjinin, lösin esansiyel aminoasitler ve çeşitli fenolik bileşikler içerir. Oleik asit, linoleik asit ve palmitik asit gibi doymuş ve doymamış yağ asitlerinin yanı sıra özellikle E vitamini (tokoferol) açısından zengindir. Ana toksik maddesi ise siyanojenik glikozit olan Amigdalindir (%2–5.5).

5/13Ciltten kalbe, sindirimden bağışıklık sistemine kadar çok yönlü faydaları var Günde üç tane tüketin

6/13Acı ve tatlı kayısı çekirdekleri arasındaki temel fark nedir

Acı ve tatlı kayısı çekirdekleri arasındaki temel fark nedir?

Acı ve tatlı kayısı çekirdekleri arasında en temel fark, amigdalin içerik düzeyidir. Acı kayısı çekirdeği yüksek miktarda amigdalin içerir, tadı acı ve keskindir. Tatlı kayısı çekirdeği ise hafif tatlı ya hiç amigdalin içermez ya da çok düşük seviyededir.

7/13Ciltten kalbe, sindirimden bağışıklık sistemine kadar çok yönlü faydaları var Günde üç tane tüketin

Tıbbi aromatik açıdan acı çekirdek, amigdalin içeriği sayesinde daha fazla farmakolojik etki gösterdiği için kullanım alanları tıbbi maçlı ve geleneksel tedavilerdir. Ancak bu aynı zamanda toksikolojik risk anlamına da gelir, yüksek zehirlenme riski vardır. Tatlı çekirdekler ise daha çok kozmetik ve gıda amaçlı kullanılır ve zehirlenme riski doza bağlı olarak düşüktür.

8/13Bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde uyarıcı etkisi var

Bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde uyarıcı etkisi var

Kayısı çekirdeği ve yağı bağışıklık sistemini stimüle edici (immunostimülan) etkilere sahiptir, oksidatif stresi azaltarak bağışıklık sisteminin genel direncini artırabilir. Çekirdekte bulunan amyidalinin, doğrudan bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde uyarıcı etki gösterebildiği, düşük dozda ve kontrollü kullanıldığında anti-enflamatuar ve bağışıklık sistemi üzerinde destekleyici etkilere sahip olabildiği bildirilmiştir.

9/13Hücre yaşlanmasını geciktiriyor

Hücre yaşlanmasını geciktiriyor 

Bilimsel araştırmalar, kayısı çekirdeği özütlerinin güçlü antioksidan kapasiteye sahip olduğunu gösteriyor. Özellikle içeriğinde yer alan polifenoller ve flavonoidler (salisilik asit, kafeik asit, quercitrin, kaempferol, ferulik asit ve gallik asit gibi) serbest radikallerle reaksiyona girerek hücresel hasarı önlemeye yardımcı olur.

Bu bileşikler, hidroksil ve süperoksit radikallerinin yanı sıra hidrojen peroksite karşı da koruyucu etki gösterir. Ayrıca yüksek E vitamini içeriği sayesinde oksidatif stresi azaltarak hücre yaşlanmasını geciktirir ve genel sağlığı destekler.

10/13Sedef hastalığı ve egzamada da faydası var

Sedef hastalığı ve egzamada da faydası var

Cilde topikal olarak uygulandığında yumuşatıcı ve nemlendirici bir bileşen görevi görür. Linoleik asit ve oleik asit gibi değerli yağ asitleri sayesinde anti-enflamatuar, cildi aydınlatıcı, cilt nemini artırma ve cilt bariyer fonksiyonunu iyileştirme yeteneği ile bilinir.  E vitaminin antioksidan özelliklerinden dolayı akne, sedef hastalığı, egzama gibi dermatolojik durumlarda faydalı olmasının yanı sıra ayrıca cildin sağlıklı ve nemli kalmasını sağlar.

11/13Koroner kalp hastalıklarının önlenmesinde faydalı

Koroner kalp hastalıklarının önlenmesinde faydalı 

Kayısı çekirdeği diyet proteininin yanı sıra yağ ve lifin de önemli bir kaynağıdır. Geleneksel olarak kabızlık ve parazit tedavisinde kullanıldığı ve anti-ülseratif etkilere sahip olduğu bildirilmiştir. Oleik (Omega-9) ve linoleik asitler (Omega -6) yağ asitleri sayesinde kalp dostudur. Kayısı çekirdeklerinin içeriğinde bulunan fitosteroller ve fenolik bileşiklerin koroner kalp hastalıklarının önlenmesinde faydalı olduğu, LDL ve total kolesterolü düşürürken, HDL’yi arttırdığı ve kalp dokusunu oksidatif hasara karşı koruduğu bildirilmektedir.

12/13 Acı çekirdeklerin çiğ ve yüksek miktarda tüketimi ölümcül olabiliyor

Acı çekirdeklerin çiğ ve yüksek miktarda tüketimi ölümcül olabiliyor

Çekirdekte bulunan amigdalinin β-glukozidaz enzimi ile vücutta hidrolize olarak hidrojen siyanüre (HCN) dönüşür. HCN, hücresel solunumu engelleyerek hipoksiye yol açar. Aşırı miktarda tüketilmesi halinde mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, uyuşukluk, sinirlilik, eklem ve kaslarda çeşitli ağrılar, bilinç kaybı, koma ve ölümle sonuçlanabilmektedir. Özellikle acı çekirdeklerin çiğ ve yüksek miktarda tüketimi ölümcül olabilir.

13/13Günde en fazla üç küçük kayısı çekirdeği

Günde en fazla üç küçük kayısı çekirdeği

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'nin (EFSA), bir porsiyonda üçten fazla küçük çiğ kayısı çekirdeği ya da bir büyük çekirdeğin yarısından azının tüketilmesinin, güvenli sınırları aşabileceğini bildirmektedir. Buna göre, ortalama bir yetişkinin Akut Referans Doz (ARfD) sınırını aşmadan günde en fazla üç küçük kayısı çekirdeği (yaklaşık 370 mg) tüketmesi mümkündür.

Çocuklar içinse bu miktar bir küçük çekirdeğin yarısı kadardır (yaklaşık 60 mg). Sonuç olarak, yetişkinlerde günlük 1 ila 3 küçük çekirdekten fazlası tavsiye edilmemekte, hamileler, emziren kadınlar ve çocuklar için ise kesinlikle önerilmemektedir.

Habere git