Ülkeler arasında SİHA savaşları başladı! A Haber’de dikkat çeken yorum

4 gün önce 63

ahaber.com.tr - Özel Haber

Giriş: 09.11.2025 01:38 Güncelleme: 09.11.2025 01:57

ABONE OL

Ülkeler arasında SİHA savaşları başladı! A Haber’de dikkat çeken yorum

Dünyada insansız hava aracı (İHA) ve silahlı insansız hava aracı (SİHA) sayılarıyla ilgili veriler dikkat çekti. Listenin başında 11 bini aşkın hava aracıyla ABD yer alırken, onu 3 bin 500’le Çin izliyor. Türkiye ise 978 İHA/SİHA’lık filosuyla üçüncü sırada bulunarak dikkat çekici bir konumda. Konuya A Haber ekranlarında değerlendirme getiren uzmanlar, insansız hava araçlarının modern savaş konseptini nasıl dönüştürdüğüne dair önemli analizler paylaştı.

Dünyada İHA ve SİHA filosuna sahip ülkelere ilişkin veriler dikkat çekti. Buna göre ilk sırada 11 binin üzerinde İHA/SİHA bulunduran ABD'yi Çin 3 bin 500'le Çin izliyor. Türkiye ise 978'le 3'üncü sırayla dikkat çekici bir konumda. Konuyu A Haber'de değerlendiren Uzman isimler, insansız hava araçlarıyla birlikte SİHA'ların savaş konseptini nasıl değiştirdiği sorularını değerlendirdi.

"TÜRKİYE ÇOK GÜÇLÜ BİR ATILIM YAPTI"

Akademisyen Prof. Dr. İrfan Kaya Ülker: Netice olarak bu SİHA, İHA önemli, fakat yani ülkeler arasında askeri potansiyele göre sıraladığımızda sadece SİHA'yı, İHA'yı dikkate almamamız gerekiyor. Yani konvansiyonel ordu, ne kadar tank, ne kadar savaş uçağı, ne kadar işte diyelim ki sahildar ülkeler bakımından, deniz kenarında olan ülkeler bakımından, böyle savaş gemisi, denizaltı sayısı, bunların hepsi etkiliyor. Tabii ki Türkiye bu aşağılardan gelerek yukarıya doğru çok güçlü bir atılım yaptı. Aslına bakacak olursanız, 1990'lardan beri işgal altında olan, Rusya'nın desteğiyle işgal edilen Azerbaycan topraklarının, rayonlarının onların diliyle kurtarılmasında bu SİHA'lar, İHA'lar çok önemli rol oynadılar. Hatta o tarihte bir İngiliz, eee, böyle savunma konularını anlatan dergisinde galiba Defence Weekly falan gibi bir dergide şunu yazıyordu: "Anadolu'dan çıkan bir Türk'ün güçlü biçimde yaptığı ve yaygınlaştırdığı İHA'lar, tankları fiilen fonksiyonsuz hale getirdi. Tankların işlevi kalmadı." Çünkü orada Rusya, Putin yardım etmedi Paşinyan'a. Daha önceki savaşta yardım etmişti. Yani hava kuvvetleri aslında yoktu bu SİHA'ları, İHA'ları engelleyecek kuvvetleri yoktu Ermenistan'ın. Bu sebeple Ermenistan'ın hareket kabiliyetini Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği ve galiba sınırlı ölçüde İsrail'den de aldığı bu hava unsurları, onların operasyon yapmasını engelledi ve çok önemli bir başarıya imza attık. Sonraki zamanlarda o günden bu zamana kadar 25 sene geçti bunların hem nitelikleri hem sayılarında artış oldu. Şimdi bir bütün olarak baktığımızda bu alanda önemli mesafe kat ettik. Fakat daha savunma sanayine ilişkin diğer araç ve gereçler bakımından almamız gereken mesafe var ve bundan sonra çarpan etkisiyle bu savunma sanayi alanındaki gelişmelerin artmasını bekliyoruz.

(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)

"ASKERİ CAYDIRICILIK OLMADAN EKONOMİK İSTİKRAR OLMAZ"

Ekonomist Prof. Dr. Abdurrahman Develi: Askeri caydırıcılık, biz ekonomist olarak böyle piyasaları anlatıyoruz, ekonomik istikrardan bahsediyoruz ya, askeri caydırıcılık olmadan ekonomik istikrar da olmaz. Yani bu oldukça önemli bir kavram. Yani bir taraftan sizin İHA'larınız, SİHA'larınız, askeri gücünüz yüksek olacak ki içeride de aynı zamanda güçlü olmanız demek, dirençli olmanız demek, her anlamda aynı zamanda yüksek istikrarın bu aynı zamanda sebebidir. Bunun altını ben çizmek istiyorum. İşin bir de böyle bir ekonomik yönü var hocam.

"2. DÜNYA SAVAŞI DURUMUNA DÖNÜYORUZ"

Güvenlik Politikaları Uzmanı Prof. Dr. Uğur Özgöker: Şimdi ben hep söylerim Morgenthau'yu, güçleri söyledim. Eskiden hep askeri güç birinci sıradaydı. Coğrafya, nüfus, doğal kaynaklar, ekonomik güç falan sonradan geliyordu. Şimdi Hocamızın dediği doğru, ekonomik güç birinci sıraya geldi. Yani Japonya, Almanya 45 sene silah yapmaları yasaklandı, askeri uçak, denizaltı, ama dünyanın en büyük güçleri oldu. Fakat tekrar şimdi II. Dünya Savaşı durumuna dönüyoruz. Tekrar askeri güç birinci duruma geldi.

(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)

"ORTA ÇAĞ'DAKİ ALGIYA DÖNDÜK"

Sosyolog-Yazar İsmail Öz: Eskiden ordular çok önemliydi, yine ordular çok önemli. Niye? Bana göre şöyle bir sebebi var: O dönemde de mesela uluslararası hukuk diye bir şey yoktu, değil mi hocam? Yani o düzende böyle bir şey yoktu. Dolayısıyla ancak güçlüyseniz kendinizi koruyabiliyorsunuz. Ordunuzla hareket ediyordunuz. Bir hukuk yoktu. Yani ülkeler arasında denge oluşturacak bir hukuk yoktu. Hala da yok. Şimdi de bir dönem bir buna bir inanmak istedik, olmadı. Şimdi tekrar uluslararası hukuk diye bir şeyin olmadığına inanıyoruz, güç ve onun ürettiği krizleri gözümüzün önünde görüyoruz. Yok olup gidenleri görüyoruz. Efendim, hava sahası olmayanların kuş gibi avlandığını görüyoruz ve dünyada bugün tekrardan "Ordular ve silah gücünüz ne kadarsa ancak onunla ayakta kalabilirsiniz"e dair inanç olduğu için aslında bir anlamda orta çağdaki algıya döndük.

(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)(fotoğraf - ahaber.com.tr - ekran görüntüsü)

"TÜRKİYE BÜYÜK POTANSİYEL TAŞIYAN BİR ÜLKE"

Akademisyen Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger: Dünya bir, transformasyon, bir değişim geçiriyor. Bu aslında her zaman olan bir şey. Şimdi içinde bulunduğumuz dönemde bunun biraz hızlandığına tanık oluyoruz. Batı'nın hegemonyasını tehdit eden yeni güçler ortaya çıktı. Çin, önümüzdeki zaman diliminde gayet açık etkisini, nüfuzunu Avrasya'da, Afrika'da, aslında tüm dünya genelinde artıracak. Bu arada bizim de bölgesel bir güç olarak ulusal gücümüzün bileşenlerinin önemli ölçüde son birkaç yıl içinde çarpan etkisiyle arttığını görmemiz lazım. Bazen biz kendimizi olağanüstü ölçüde negatif bakış açısıyla küçümsüyoruz. Aslında dışarıdan bakan çok daha sonuç olarak görüyor. Bir tane gösterge daha, pek çok gösterge bakımından Türkiye hakikaten büyük potansiyel taşıyan bir ülke.

Günün Manşetleri GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN
Habere git