SON DAKİKA: Meclis'te gerginlik... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kabadayılığa boyun eğmeyiz

5 saat önce 18

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Anadolu Ajansı’nın düzenlediği Demirören Holding’in de sponsorları arasında yer aldığı “İstanbul Enerji Forumu” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla başladı.

İstanbul Enerji Forumu’nun açılış törenine Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyeleri Sinan Oktay ile Erdoğan Demirören de katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın forumdaki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

Türkiye'ye medeniyetler şehir İstanbulumuza hepiniz hoş geldiniz. Enerji sektöründe Türkiye'nin rolü, finansman konularının yanında petrolden doğal gaza, arz güvenliğine kadar birçok başlık burada mütalaa edilecek.

Enerji, ulaştırma ve haberleştirmeyle özellikle birlikte kalkınmanın lokomotifidir. Yeterli miktarda kaliteli ve temiz enerjinin uygun fiyatlarla temin edilmesi, enerji arz güvenliği gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkeler için kritik önemdedir. Yakın tarihte bölgemizde patlak veren krizler, enerjinin ülke ekonomileri için ne kadar hayati olduğunu hatırlatmıştır. Rusya-Ukrayna arasındaki savaş enerji alanındaki dışa bağımlılığın risklerini göstermiştir. Türkiye sancılı dönemi en rahat atlatan ülkelerden biri olmuştur. Avrupalı dostlarımız savaşın tetiklediği enerji krizini tecrübe ettiler. Günümüzde enerji arzında kriz yaşanmıyorsa da enerji arz güvenliğinin temini konusunda her zaman hazırlıklı olmak gereklidir. Biz de bu anlayışla enerji politikamızı enerji arz güvenliğimizin sağlanması üzerine bina ettik.

Biz, etrafımızdaki birçok ülkenin aksine, kullandığı enerjinin çoğunu dışarıdan satın almak mecburiyetinde olan bir ülkeyiz. 2023 yılında ham petrol ve petrol ürünleri ithalatımız 49 milyon tona, LPG 4 milyon tona, doğal gaz ithalatımız 50 milyar metreküpe ulaştı. Bunlar için 70 milyar dolar ödedik. Dış ticaret açığımızın en büyük nedeni işte bu enerji faturasıdır. Böyle ağır bir ithalat kalemiyle sürdürülebilir ekonomik kalkınmayı sağlamak açık söylüyorum, her babayiğidin harcı değildir. Türkiye zor olanı başarmış, son 20 yılda senede yüzde 5,4 oranında büyüyerek farkını ortaya koymuştur.

Tüm bu sıkıntılara rağmen 14 yıldır kesintisiz ve istikrarlı şekilde büyüyoruz. Önümüzdeki dönemde de dünya ortalamasının üzerinde büyümeye devam edeceğiz. Ekonomi büyüdükçe, nüfus arttıkça, sanayileşme arttıkça enerji ihtiyacımız da artıyor. Elimizin altındaki tüm kaynakları harekete geçirmekten başka bir çıkış yolu görünmüyor. Türkiye olarak bu gerçekler temelinde, madenden petrole, rüzgardan güneş enerjisine kadar her başlıkta ülkemizin potansiyelinde en üst düzeyde istifade etmenin çabasındayız. Enerjide tam bağımsız Türkiye olarak, eleştirilere aldırmadan yolumuza emin adımlarla devam ediyoruz. Kim ne derse desin, hiçbir alanda ülkemizi muhannete muhtaç etmemekte kararlıyız. Allah'ın izniyle bundan da geri adım atmayacağız.

Son 10 yılda 670 bin metre sondaj gerçekleştirdik. Madencilik sektörünün GSYH'deki hacmini 4 kattan fazla artışla 270 milyar liraya çıkardık.

Bor madeninde dünyadaki rezervin yüzde 73'üne biz sahibiz. Bu alanda yüzde 60'ın üzerinde pazar payıyla küresel ölçekte liderliğimizi koruyoruz. Yurt dışında da arama faaliyetleri yürütüyoruz. Nijer'de 2025 yılında altın sahasında üretime başlamayı planlıyoruz. İleri teknolojide nadir toprak elementlerinde büyük keşfe imza attık. Eskişehir'de dünyanın ikinci en büyük nadir toprak elementlerini keşfettik. Bu sahadaki üretimi geliştirerek önemli tedarikçi haline gelmeyi hedefliyoruz.

Doğal gaz ve petrolde 4 derin deniz sondaj gemisi, 2 sismik araştırma gemisi ve destek gemilerinden oluşan dünyanın en modern arama ve üretim filolarından birini kurduk. 4 sene önce Karadeniz'de tarihimizin en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirdik. Sakarya Gaz Sahası'nda günlük üretimimiz 7 milyon metreküpe çıktı. Yurt içi üretimimizi günlük 8 milyon metreküpe yükselttik. 3,5 milyon hanemizin ihtiyacını kendi doğal gaz üretimimizden karşılıyoruz. Yüzen üretim platformunu envanterimize kattık. 2026 yılında üretime alacağımız platformla günlük üretimi 20 milyon metreküpe çıkaracağız. Hanelerin yarısının ihtiyacını kendi gazımızla sağlayacağız.

Ülkemizin yanında sınırlarımızın ötesinde de doğal gaz ve petrol arama çalışmalarımız sürüyor. Oruç Reis gemimiz Somali'de faaliyetlerine başladı. Bu çalışmalardan da müjdeli haberler alırız. Terör nedeniyle arama yapamadığımız bölgelerden Gabar'da tarihimizin en büyük petrol rezervine imza attık. Günlük 57 bin varilin üzerinde petrol çıkarıyoruz. 2024 yılında Şırnak, Hakkari, Van başta olmak üzere 84 sondaj tamamladık. 66 milyon varillik yeni rezerv keşfettik. Ülkemizin günlük petrol üretimi 155 bin varilin üzerindedir. Bunu düzenli olarak her yıl artırarak hedeflediğimiz yere varacağız.

Enerji arz güvenliği kadar temiz enerji, iklim değişikliği de tüm insanlığın gündemini meşgul eden hususlardır. Afrika'dan Asya'ya gittiğimiz her yerde gözünü para, altın, gümüş bürümüş anlayışın geride bıraktığı derin acılara rastlıyoruz. Sömürgeciler insanları katletmediler, büyük çevre katliamı gerçekleştirdiler. Ormanları, gölleri, havayı maddi menfaatleri uğruna ya yok ettiler, ya zehirlediler, ya kirlettiler. 7 kız kardeşler denen petrol şirketlerinin son asırda karşı karşıya kaldığı nice savaşta, katliamda parmağı olduğu bilinen hakikattir.

Biz enerji dahil her alanda insanı merkeze alan tabiata zarar vermeyen, sorumluluk duygusunun en üst düzeyde olduğu politika benimsiyoruz. Son 22 yılda enerjiye ciddi yatırımlar yapıyor, rüzgar, güneş, nükleer gibi alanlarda dev projelere imza atıyoruz. Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60'a yükselttik. Bu oranla Avrupa'da 5'inci, dünyada 11'inci sıradayız. 31 bin megawatt olan rüzgar ve güneş enerjisi gücümüzü 2035 yılında 120 bin megawatta yükselteceğiz. 

Akkuyu NGS ile temiz enerji yanında milletimizin 70 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz. Standartlara uygun olarak 4 nükleer reaktörün inşası devam ediyor. Akkuyu devreye girdiğinde ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak.

Sinop ve Trakya NGS projelerine ilaveten küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalar da yürüyor. Biz enerji kaynaklarını asla bir rekabet, çatışma ve sömürü unsuru olarak görüyoruz. Enerji hatlarını sadece enerji değil, istikrar, güvenlik ve huzur taşıması kanaatindeyiz. Türkiye 7 doğal gaz boru hattı, ikisi yüzden 4 LNG tesisi, 15 giriş noktası ve diğer avantajlarıyla dünyanın önde gelen enerji ticaret merkezi olmaya ziyadesiyle sahiptir. Enerji tasarrufu bir milletin gelişmişlik, medenilik seviyesini gösteren önemli mihenk taşlarından biridir.

Üzüntümü sizlerle paylaşmak durumundayım. Her biri gurur vesilesi olan projeleri hayata geçirirken milletimizden başka yanımızda kimseyi bulamadık. Enerjide Türkiye gerçekten tarih yazarken halkımız bundan sevinç duydu. Muhalefet bu sevinci ve gururu paylaşmaya ne yazık ki yanaşmadı. Nükleer enerjiymiş, doğal gaz keşfiymiş, boru hatlarıymış, petrol kuyularıymış, maalesef bunların hiçbiri muhalefetin gündeminde olmadı. Hiçbir gayretimizde hükümetimize destek vermediler. Karadeniz'deki keşfimize çamur attılar. Gabar'daki petrol keşfine gölge düşürmek için akla ziyan argümanlar öne sürdüler. 22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP'nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi. Şimdi çıkmışlar, bizi çarşıya pazara davet ediyorlar. Biz çarşıdan pazardan gelirken siz gidiyordunuz.

Biz siyasi parti olarak çarşı, pazar, sokakta muhalefetten çok daha güçlü şekilde varız. Halkımızla olan gönül bağımızı koparmadık. CHP Türkiye'nin enerji alanında gurur kaynağı olan projelerini niye ziyaret edemiyor. Sayın Özel neden Filyos'taki tesisi ziyaret etmedi, Akkuyu'daki NGS'nin nerede olduğundan acaba Özel'in haberi var mı? Sayın Özgür Özel bizi davet etmek yerine önce kendisi Türkiye'nin enerji yatırımlarını bir tanısın, ziyaret etsin. Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olsun. Biz muhalefetten gelen her türlü yapıcı eleştiriye açığız. Bundan da samimiyiz, laf olsun torba dolsun siyasetine de asla prim vermeyiz. Gazi Meclis çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine kesinlikle müsamaha yoktur. Komisyon basarak terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedenler derin yanılgı içindedir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. CHP'nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve kent uzlaşısı dediği ittifak CHP'yi zehirlemektedir. CHP'nin bir an önce katil solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum.

Habere git