Sanal gerçeklik rejimi

4 saat önce 34

Sanal gerçeklik gözlüklerini denediniz mi? Şu son moda olan VR, AR gözlüklerinden bahsediyorum. Hani gençlerin taktığında bambaşka dünyalara daldığı, teknolojinin son harikası olanlardan...  

Türkiye’de ise teknolojiye gerek yok; çünkü her sabah bir sanal gerçeklik gözlüğünü çıkarıp yerine başka bir tanesini takıyoruz. 

★★★

Mesela Sanal Gerçeklik (Virtual Reality-VR), bize ekrandan bas bas Türkiye’yi birilerinin kıskandığını haykırıyor. Biz öyle ileri demokrasiyiz, böyle oyun kurucuyuz, şöyle zenginiz... Yandaş kanalları dinlersek bağımsız adalet, özgür basın, her şey halk için nutuklarından geçilmiyor. Bu sanal gerçekliğe ‘Kürt açılımı’ da eklendi.  

‘Açılım’ kelimesinin zaten kendisi de sanal. Sonradan uydurma, zıddı olmayan bir kelime.   

Kürt açılımı ile pembe bir tablo çiziliyor. Sayın Bahçeli, tüm Kürt liderleri tek tek arıyor. DEM Parti başkanına “Rahat olun bu ülkeyi birlikte demokratikleştireceğiz” dediği söyleniyor. Söyleniyor çünkü Bahçeli cismen yok. Ama sesi var. Dolayısıyla bu bir sanal gerçeklik.

★★★

On yılların partisi öyle bir hızla sağdan sola savruluyor ki dünya üzerindeki hiçbir milliyetçi harekette böyle bir manevraya şahit olunmamıştır. Hal böyle olunca, vatandaşın da şirazesi şaşıyor. Gözüne VR gözlük yerleştirilmiş ama soru işaretleri de artıyor.

★★★

Bu yüzden ‘tak’ diye Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality-AR) gözlükleri servis ediliyor. Hem de bedava... Bu level’da kafası karışan vatandaşa daha çok yükleme yapılıyor. Sanal gerçekliğin üzerine ince ince, katman katman yeni bir hikâye ekleniyor.  

Mesela, dün hain ilan edilenler bugün devletin çözüm ortağı oluyor. Başlıyorlar koşuşturmaya... Meclis koridorlarından Kandil’e, İmralı’ya, Avrupa’ya, Washington’a uzanan ‘keriz’ diplomasisini vatandaş, “Galiba bu sefer oluyor” iştahıyla izliyor.  

★★★

Üstüne bir de “Avrupa’nın güvenliği Türkiye’ye bağlı. Avrupa irtifa kaybetmek istemiyorsa bize muhtaç. İlerleyen günlerde sürpriz gelişmeler göreceksiniz” sosu dökülüyor.  

Arka planda müzik, birkaç nostaljik sahne, içinde bol bol ‘paradigma’ (Bu kelimeyi daha anlayan ya da anlatabilen çıkmadı) geçen anlamsız analizler...  İşte size artırılmış gerçeklik!  

★★★

Ardından Teknik Gerçeklik (Technical Reality-TR) seviyesine geçiliyor. Bu TR gözlük, yerli ve milli! Bunu vatandaşa ‘narkozdan çıkma’ evresinde takıveriyorlar. Görsel efektlerden gözleri kamaşan, beyni yalan dolanla şişen vatandaş, bir noktada işe uyanmaya başlıyor. 

Gözlerini açıyor bakıyor ki, Irak’ta Kürt devleti çoktaan kurulmuş, Suriye’de eski IŞID’çilerle eski PKK’lılar oturup özerk yönetim için anlaşmış. Bizdekiler ‘biji serok Apo’ya başlamış. “Hoop n’oluyor gene?” derken gerçeklik şoku veriliyor.  

★★★

“Hain, cani” denilen İmralı teröristi; bir anda “kurucu önder” ilan edilerek meşrulaştırılıyor. İnsanlar “Biz bir kişiyi kurucu biliriz, o da Cumhuriyetimizin Ulu Önderi’dir” deyince de MHP genel başkan yardımcısı çıkıp, Kabul edelim ya da etmeyelim. Bu teknik gerçeklik. Genel başkan, bu gerçekliği dile getirdi. Bazı şeyleri Türkiye’nin aşması lazım” diye teknokratik bir telaffuza girişiyor.   

Dikkat edin, şehit cenazelerinde CHP çelengi parçalayanlar, İmamoğlu’na taşla saldıranlar, CHP-PKK diye bağıranlar bu seviyede hâlâ ortada görünmüyor. 

★★★

Ve nihai Gerçeklik!   

Vatandaşın gözünde büyüyen o devasa sanal dünya, artırılmış efektlerle parlatılan o parlak sahne, teknik manipülasyonlarla cilalanan o ‘Yeni Türkiye’, eninde sonunda çıplak gerçeklikle yüzleşmek zorunda kalıyor.  

Gözlükleri atınca bir bakıyorsun artık anayasada Türklük yok. Laiklik yok. Cumhuriyet de yok. Tek adam ilelebet!  

Açılım mı demiştiniz?  

Ben zıddını buldum.  

Kapanım süreci...  

Cumhuriyet’in fişi çekiliyor.

Habere git