Marmara Denizi'nde müsilaj istilası

3 saat önce 19

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, 10 metreden 40 metreye kadar müsilajın denizi istila ettiğini belirtti. Müsilaj, deniz canlılarının yaşam alanlarını tehdit ederken, oksijen üretimini engelliyor ve fotosentezi azaltarak ekosisteme büyük zararlar veriyor. Müsilajın, dip canlılarının yaşam alanlarını kapladığı ve dalış eğitimi için uygun olmayan koşullar oluşturduğu ifade ediliyor.

Prof. Dr. Tecer, Marmara Denizi’ne her yıl yaklaşık 8 milyon ton atık su deşarj edildiğini ve bu deşarjların müsilajın oluşumunda önemli bir faktör olduğunu belirtti.

"OMURGASIZ TÜRLER ÇOĞALDI"

Marmara Denizi'ne, etrafındaki 7 ilden günde toplam 8 milyon ton atık su deşarj edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Tecer, "Günde yaklaşık 8 milyon ton atık su bir nebze arıtılmış, birazı ileri arıtmayla arıtılmış sular Marmara Denizi'ne boşaltılıyor. İleri biyolojik arıtmaya uğramış olsa bile bunların yarısı biyolojik arıtımla arıtıldıktan sonra deşarj ediliyor. Buradaki azot ve fosfor miktarı bitkisel planktonlar için besin maddesi anlamına geliyor ve bu besin maddeleri ile aşırı beslenen planktonlar stres durumlarında müsilaj dediğimiz salgıyı salgılıyor. Bu da Marmara Denizi için, onun ekolojisi, ekosistemi için ciddi zararlar teşkil ediyor. Baktığımız zaman müsilajın bu bölgedeki olumsuz etkilerini, deniz ortamındaki ekolojik dengenin bozulması olarak sayabiliriz. Turizm üzerine etkileri var. Balıkçılık faaliyetleri çok olumsuz şekilde etkileniyor ki bazı türlerin yok olduğu, bazı oksijensiz ortamda yaşamaya alışkın omurgasızların çoğaldığını görüyoruz. Denizcilik faaliyetleri bundan etkileniyor. Ayrıca da sağlık etkilerini de buna ilave edebiliriz" dedi.

'OKSİJENİN ÜRETİLMESİ ENGELLENİYOR'

Prof. Dr. Tecer, müsilajın deniz derinliklerindeki yoğunluğuna değinerek, "Bu suları aslında Marmara Denizi'ne deşarj etme lüksümüz de yok bizim. Çünkü su fakiri bir ülkeyiz. Bunların bir şekilde geri kazanılarak tekrar işlemlerde kullanmamız gerekiyor. Deşarjla mücadele etmediğimiz sürece, Marmara Denizi'ne boşalttığımız her gün 8 milyon tonluk atık suyu ya da arıtılmış suyu bir şekliyle sonlandırmadığımız sürece müsilajdan kurtulma şansı ve ihtimalimiz de yok. Yüzeyde gözükmedi diye müsilaj kayboldu diye zannediyoruz, bu da büyük bir yanılgı. 10 metreden itibaren 30 metrelere, 40 metrelere kadar müsilaj Marmara Denizi'ni istila etmiş durumda. Bunun deniz altında da büyük etkileri var. Bir kere oradaki canlıların yaşam alanlarının üzerine kapanıyor. Oksijenin üretilmesi engelleniyor, gün ışığının geçmesi engelleniyor, fotosentezi azaltıyor. Muazzam derecede denizin içerisindeki ekosisteme zararlar veriyor" dedi.

Habere git