Kızılcık Şerbeti

3 saat önce 29

Show Tv’ye Habertürk’e Bloomberg’e Doğa Koleji’ne İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne Energy Petrol’e Golden Hill otellerine el konuldu, bu şirketleri bünyesinde barındıran holdingin sahipleri gözaltına alındı, medyadan eğitime, enerjiden turizme kadar her sektörde faaliyet gösteriyorlardı, suç örgütü kurmak ve kara para aklamakla suçlanıyorlar.

E haliyle herkes merak ediyor, neler oluyor?

Aslına bakarsanız, bugüne kadar neler olduğu, bundan sonra neler olacağı, bu el konulan Show Tv’deki Kızılcık Şerbeti dizisinde açık açık izah ediliyor.

Benim gibi bu diziyi yakından takip edenler gayet iyi bilir, mütedeyyin yaşam biçimiyle seküler yaşam biçiminin, aşkları, evlilikleri, sosyal çatışmaları üzerinden kesişmesini anlatıyor. Yani aslında, AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte toplumda hakim olmaya başlayan tutucu-baskıcı yaşam biçimiyle, modern ve özgür yaşam biçiminin, uyumsuzluklarını, çelişkilerini ele alıyor.

Yeni başlayanlar için kısaca özetlemek gerekirse, Kızılcık Şerbeti’nde her şey, bambaşka dünyaların insanları olan iki gencin, Doğa’yla Fatih’in birbirlerine aşık olmasıyla başlıyor. Hayata bambaşka pencerelerden bakan bu çok farklı iki gencin birbirine aşık olması, aslında, AKP’nin iktidara gelmesi gibi bir şey… Çünkü, laik yaşam biçimiyle, mütedeyyin yaşam biçiminin kesişmesi oluyor. Kız tarafı, özgürlük, kadın hakları, devrim ilkeleri ve özellikle laik eğitim konusunda son derece hassas bir aile, oğlan tarafı ise, namazında niyazında muhafazakar bir kalantor bir aile... Oğlan tarafının ailesinde anne, kızkardeş, yenge, hatta evde çalışan hizmetli bile, hepsi tesettürlü, evde habire dualar okunuyor, tespih çekiliyor, aile ortamının diyaloglarında “hamdü senalar olsun, hamdolsun, inşallah maşallah, zikir çektim, oruçluyum, mevlit okuyalım” filan gibi, dini tınılar geçiyor, aile şirketlerinde kadın bile çalışmıyor, şirkette dişi sinek bile yok, personelin tamamı erkeklerden oluşuyor. Güya böylesine tutucular ama, bu ailenin oğlu, henüz evlenmeden, imam nikahı bile yokken, kızı hamile bırakıyor, nikahsız hamile kalacak kadar başına buyruk olan kız, doğum emrivakisiyle, bu mütedeyyin aileye gelin oluyor, dedim ya, AKP’nin iktidara gelmesi gibi bir şey oluyor, felaketler zinciri başlıyor.

Bu “seküler” ve “tutucu” evlilikten itibaren, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, dizideki herkes birbirine giriyor!

İhanet, yalan dolan, iftira, kumpas, belden aşağı rezaletler, ahlaksızlıklar gırla gidiyor, hatta cinayetler işleniyor, delirenler oluyor.

Şirketinde kadın personel bile çalıştırmayan dinibütün kayınpeder, seküler gelininin fingirdek teyzesini yatağa atıyor, gayrimeşru çocuk peydahlıyor, herkesin apaçık bildiği bu kepazeliğe rağmen, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranılıyor, kırk yıllık tesettürlü eşiyle aynı evde yaşamaya devam ediyor. Tıpkı Türkiye gibi yani... Türkiye’de de aslında herkes her türlü rezaleti biliyor, her türlü kepazelik herkesin gözünün önünde apaçık yaşanıyor ama, sanki o rezaletler hiç yaşanmamış gibi davranılıyor, görmezden geliniyor.

Kızılcık Şerbeti’ne “televizyon dizisi” deniyor ama, aslında bizatihi Türkiye.

Feminist dünürle, muhafazakar amca evleniyor, boşanıyor, arada şakır şakır başkalarıyla birlikte oluyorlar, sonra gene evleniyorlar. Gündüzleri türbanlı dolaşıp, geceleri saçı başı açarak barlarda takılan, tesettür sosyetesi var, amcayla yatıyor, yeğenle evleniyor, sevgilisinin ailesini ateşe vereyim derken, kendi babasını öldürüyor. Mahalle baskısının trajik bir neticesi aslında bu, tıpkı Türkiye gibi, herkes din-iman-ahlak pozlarına bürünüyor ama, kimin eli kimin cebinde belli değil… Alnı secdeye değen, ama, gerdek gecesi gelini öldürmeye çalışan ruh hastası damat var, hem bar şarkıcısıyla hem cami imamıyla evlenen türbanlı kız var, türbanlı kıza aşık olan laik playboy var, diziyi iki hafta seyretmezseniz, kimin kiminle olduğunu yakalamanız imkansız, ilişki haritası o kadar çabuk değişiyor. Tıpkı Türkiye gibi, muhalefet partisi tık diye saraya yamanıyor, muhalefet belediye başkanı, tık diye AKP’ye transfer oluyor, iktidarın bakanı tık diye CHP listesine giriyor, onun gibi... Seküler gelinin anne-babası boşanmış, babasının hastasıyım, fırıldağın önde gideni, sekülerken, şahsi menfaat için şak diye dinibütün oluyor, eski eşinin yeni kocasının türbanlı eski eşiyle evleniyor, her kılığa giriyor, tam AKP döneminde görmeye alışık olduğumuz tiplerden yani... Dinibütün şirkette bağnaz bir yönetici var, badem bıyıklı, ama gizli gizli pavyona gidiyor. Dinibütün ailenin türbanlı gelini var, annesi pavyon kadını çıkıyor. Pavyon kadını anneyle, bağnaz badem bıyıklı evlenmeye karar veriyorlar. Evin kahyası, evin en güvenilir insanı ama, aslında hapisten çıktı, sabıkalı, kimsenin haberi yok. Seküler kızın anneannesi dizideki tek aklı başındaki insandı, o da demans oldu iyi mi, şuursuz seçmenler gibi oldu, asla unutmaması gerekenleri hatırlamıyor... Demeye kalmadı, dinibütün kayınpeder, gene seküler bir fingirdek kadınla yasak aşk yaşamaya başladı, bu fingirdek kadın babası yaşındaki dinibütün sevgilisiyle evlenebilmek için, adamın kırk yıllık türbanlı eşini zehirleyerek öldürttü. Senaryo gereği öylesine kafa karışıklığı, öylesine zihin bulanıklığı yaşanıyor ki, bir bölümde iyi zannettiğin, öbür bölümde kötü çıkıyor, kötü bildiğin meğer iyi çıkıyor, insanları tanıyamaz hale geliyorsun, bu kadar da olmaz diyorsun, fazlası oluyor, tam AKP dönemi gibi... Ailenin büyük oğlu var, doğuştan saftirik bir oğlan, annesi ölünce kafayı yiyor, deliriyor, sezon finalinde tabanca satın aldı, seküler cici annesini vurdu, yanlışlıkla erkek kardeşini de vurdu, en son babasını mı vurdu, intihar mı etti, orasını henüz bilmiyoruz, yeni sezon başlayınca öğreneceğiz.

Mütedeyyin yaşam biçimiyle seküler yaşam biçiminin zoraki evliliğiyle başladılar, herkes mutsuz oldu, herkes yıkılmış vaziyette, herkesin hayatı allak bullak oldu, masalsı bir rüya zannettiler, kabustan uyanamıyorlar, tanıştıkları güne lanet eder hale geldiler.

Tıpkı AKP dönemindeki Türkiye gibi.

23 yıl önce nasıl başladılar, bugün ülkeyi ne hale getirdiler.

23 yıl önce bu aşktan medet umanlar, bugün ne hale geldiler.

İt kopuk sokağa salınırken, seçilmiş belediye başkanları hapse atılıyor, 14 yaşındaki tetikçiler insan öldürüyor, uyuşturucu köylere kadar girdi, küresel karaparacılar fink atarken, millet çıkma sebzeyle karnını doyuruyor, ekonomi bozuk, eğitim bozuk, adalet terazisi bozuk, seküler veya mütedeyyin, Türkiye’de herkes mutsuz, herkesin morali bozuk, “hamdolsun dinibütün çocuklar iktidara geldi” diye sevinenler dahil, herkesin bir şekilde hayatı allak bullak oldu, kimisi emekliliğinde sürünüyor, kimisinin çocuğu torunu işsiz, mütedeyyin yaşam biçimiyle seküler yaşam biçiminin 23 yıl önce başlayan flörtü, sosyal felaketle sonuçlandı.

Bu son holdingci arkadaşlar da böyle... Kendilerine medya verilirken, özel okul zinciri verilirken, üniversite verilirken, enerji şirketi verilirken, eminim gevrek gevrek gülümseyerek “hamdü senalar olsun” diyorlardı.

Halbuki... Gidişatı görmek için kendi kanallarında yayınlanan Kızılcık Şerbeti’ni seyretmeleri yeterliydi!

Habere git