
Kaynak:Hürriyet
İstanbul’da yaz mevsimi etkisini sert şekilde göstermeye başladı. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıkarken, bu hafta boyunca sıcaklıklarının Türkiye genelinde 6 ila 12 derece artacağı üzerinde duruluyor.
Uyarılar bununla da sınırlı değil. Meteoroloji uzmanları, İstanbul için daha net konuşuyor: “Bu yılın en sıcak günleri kapıda. Sıcaklık 37 dereceye kadar yükselecek. Özellikle kalp ve kronik rahatsızlığı olanlar için risk büyük.”
Bunaltıcı havanın etkisiyle de İstanbullular çareyi sahillere koşmakta buluyor. Özellikle hafta sonları Menekşe Plajı’ndan Bebek sahiline, Florya’dan Adalar’a kadar birçok noktada denize girenler ve gölgede serinlemeye çalışanlar dikkat çekiyor.
PEKİ, İSTANBUL’DAKİ PLAJLAR NE KADAR TEMİZ?
Sağlık Bakanlığı, şehir genelindeki plajların su kalitesini düzenli olarak ölçüyor ve 'yuzme.saglik.gov.tr' adresinde yayınlıyor. Plajlar, ‘mükemmel’, ‘iyi’, ‘yeterli’, ‘zayıf’ ve ‘yeni’ olarak kategorize ediliyor.
ADALAR’DA DENİZE GİRİLECEK BİRÇOK TEMİZ NOKTA VAR
Burgazada, Heybeliada, Kınalıada ve Büyükada’daki plajların büyük bölümü mükemmel ya da iyi kategorisinde yer alıyor. Öne çıkanlar arasında Büyükada Nakibey Plajı, Yörükali Plajı önü, Burgazada Deniz Kulübü, Heybeliada Asaf Beach yer alıyor.
AVRUPA YAKASI'NDA ÖNE ÇIKAN TEMİZ PLAJLAR
Menekşe Plajı (Cankurtaran Kulesi önü, İskele önü, Sahil Park önü), Florya Güneş Plajı, Beylikdüzü Gürpınar Sahili, Büyükçekmece Halk Plajı, Kumburgaz ve Celaliye Sahili denize girmek için uygun plajlar arasında bulunuyor.
ANADOLU YAKASI’NDA CADDEBOSTAN TERCİH EDİLİYOR
Caddebostan Plajları (Büyük Kulüp arkası, Irmak Okulları arkası), Suadiye Plajı ve Riva’daki Elmasburnu Tabiat Parkı Plajı temizliğiyle öne çıkıyor. Ayrıca Tuzla Belediyesi Halk Plajı da Sağlık Bakanlığı’nın temiz olarak nitelendirdiği alanlardan biri.
KİLYOS VE ŞİLE ÇEVRESİ DOĞAYLA İÇ İÇE PLAJLARA SAHİP
Kilyos ve Gümüşdere gibi Karadeniz kıyısındaki plajların bazıları da mükemmel ve iyi kategorisinde yer alıyor. Şile tarafında ise Uzunkum, Ağva ve Ayazma sahilleri hem doğal güzelliğiyle hem de su kalitesiyle dikkat çekiyor.
BU PLAJLARA DİKKAT!
Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nın yüzme suyu kalite verilerine göre İstanbul’daki bazı plajlar, denize girmek için risk oluşturabilecek seviyede bulunuyor. Örneğin Sarıyer’deki Kısırkaya Plajı, 2022, 2023 ve 2024’te genellikle ‘zayıf’ kategoride yer aldı. Bu yıl temmuz ayı verilerine göre su kalitesinde iyileşme gözleniyor.
Yine Sarıyer’de Gümüşdere Plajı da son üç yılda ‘zayıf’ olarak sınıflandırıldı. Bu yıl haziran ayında yapılan analizlerden biri kötü, diğeri iyi çıktı; temmuz verilerine göre ise şimdilik iyi sayılabilecek düzeyde yer alıyor.
Sarıyer’de sık tercih edilen Demirciköy Uzunya Plajı da 2022’de ‘yeterli’ olarak değerlendirilmişti ancak 2023 ve 2024’te ‘zayıf’ kategorisine düştü. Bu yıl temmuz verileri de çok güçlü bir bir tablo ortaya koymuyor.
Yine popüler adreslerden biri olan Riva Plajı da son üç yıldır düzenli olarak ‘zayıf’ kategoride yer aldı. Haziran ayındaki analizlerin tamamı düşük çıktı, temmuz ayında ise kısmen daha iyi bir tablo çizse de hâlâ riskli denebilir.
Şile’deki Akçakese Akkaya Plajı da önceki yıllarda ‘yeterli’ seviyedeydi, ancak 2024’te ‘zayıf’ olarak değerlendirildi. Bu yıl haziran ve temmuz aylarında yapılan ölçümler iyileşme gösterse de plajın önceki verileri nedeniyle dikkatli olunması öneriliyor.
Yeşilköy Polis Merkezi Önü Plajı da 2022 ve 2023’te ‘yeterli’ kategorisindeyken, 2024’te ‘zayıf’ seviyeye düştü. Bu yıl yapılan analizlerin biri ‘iyi’, biri ‘kötü’ çıktı; temmuz ayında ise tablo biraz daha toparlandı.
West İstanbul Marina Plajı ise 2022 ve 2023’te ‘yeterli’, 2024’te ‘zayıf’ olarak sınıflandırıldı. Haziran ayı analizlerinde ‘iyi’ ve ‘orta’ sonuçlar alındı. Temmuz verileri ise plajın yeniden ‘iyi’ seviyeye ulaştığını gösteriyor. Ancak bu kadar fazla değişken olması da düşündürüyor.
‘İSTANBUL GİBİ YOĞUN NÜFUSLU YERLEŞİMLERİN YAKINLARINDA DENİZE GİRMEK PEK MANTIKLI DEĞİL’
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bahadır Ceylan, deniz suyu kaynaklı enfeksiyonlara karşı uyarılarda bulundu. İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde deniz suyu analizlerinin düzenli olarak yapıldığını ve sonuçların kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatan Ceylan, özellikle büyük şehirlerin çevresindeki plajlarda dikkatli olunması gerektiğini söyledi.
“İstanbul gibi yoğun nüfuslu yerleşimlerin yakınlarındaki kıyılarda denize girmek pek mantıklı değil” diyen Ceylan, daha güvenli yüzme alanlarının Ege ve Karadeniz kıyılarında, büyük şehirlerden uzak, küçük köy ya da kasabalara yakın bölgelerde bulunduğuna dikkat çekti.
"Deniz suyu sıcaklıklarının artması, bakteri yoğunluğunu da artırır. Çünkü bakteriler genellikle 36-37 derecede, diğer sıcaklıklara göre çok daha iyi ürerler. Bu da deniz suyundaki bakteri yoğunluğunu doğal olarak artırır." (Prof. Dr. Bahadır Ceylan)
‘DENİZ SUYUNDA VE İNSAN BAĞIRSAĞINDA ‘KOLİBASİLİYE’ ÇOK SIK RASTLIYORUZ’
Prof. Dr. Bahadır Ceylan deniz suyuna karışan kanalizasyon atıklarının da önemli bir tehlike kaynağı olduğunun altını çizdi.
“Deniz suyundaki bakteriler genellikle kanalizasyonlardan, denize karışan atıklardan kaynaklanır. Kanalizasyonların deniz suyuna karıştığını çok iyi biliyoruz” diyen Prof. Dr. Bahadır Ceylan, “Kanalizasyonlarda, insan dışkılarında bulunan bakteriler vardır. Bu nedenle deniz suyunda, insan bağırsağında doğal olarak bulunan bir bakteri olan kolibasiliyi çok bol miktarda görüyoruz. Deniz suyu sadece kolibasili gibi zararsız bakterileri değil, bazen ishal yapan virüs ve bakterileri de barındırabilir” ifadelerini kullandı.
DİKKAT! KARACİĞERDE ENFEKSİYONA VE SARILIĞA YOL AÇABİLİR
Prof. Dr. Bahadır Ceylan, özellikle kanalizasyon atıklarının karıştığı bölgelerde denize girmenin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirterek önemli uyarılarda bulundu:
“Genellikle deniz suyundan gastroenterit tarzında enfeksiyonlar bulaşır. Ayrıca Hepatit A ve Hepatit E virüsleri de deniz suyundan bulaşarak karaciğerde enfeksiyona ve sarılığa yol açabilir. Yine deniz suyunda bulunan Vibrio gibi bazı bakteriler, eğer ciltte açık yara varsa, buradan girerek gangren gibi ölümcül enfeksiyonlara neden olabilir. Kısacası deniz suyundan bulaşan enfeksiyonlar; ishal (gastroenterit), cilt enfeksiyonları ve nadiren sarılık tabloları şeklinde karşımıza çıkar.”
GÖZ VE KULAK TEMASI DA RİSKLİ! BERRAKLIK TEMİZLİK GÖSTERGESİ Mİ?
Prof. Dr. Bahadır Ceylan, deniz suyunun doğrudan göz ve kulakla temas ettiğinde çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğinin de altını çizdi. “Deniz suyuna maruz kalındığında, su gözümüze ya da dış kulak yolumuza temas edebilir. Bu durum konjonktivit (göz iltihabı) ve dış kulak yolu enfeksiyonlarına yol açabilir” diyen Prof. Dr. Ceylan, özellikle kulakta ıslaklığın uzun süre kalmasının mantar oluşumuna zemin hazırladığını vurguladı.
Deniz suyunun berraklığına da dikkat çeken Prof. Dr. Ceylan, “Şeffaf ve berrak deniz suyu, temizlik açısından önemli bir göstergedir. Su ne kadar berraksa, o kadar temizdir. Buna karşın bulanık, dibi görünmeyen denizler her zaman mikrobiyolojik açıdan risk taşır” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: HÜRRİYET/ İSMAİL SARI