Emre Kongar : Başat sorun?

Türkiye’de insanlar, yaşadıkları sorunlarla siyasal iktidar arasındaki ilişkiyi kuramadıkları için, seçmenler, Demokrasi yerine Demagoji ile aldatılır ve sömürülürler.

***

Doğal bilimler ile Siyasal, Sosyal ve İnsani Bilimlerin bilimsel yöntemleri aynı mantığa bağlıdır:

Her iki bilim kümesi de “Hangi olaylar, hangi sebepler hangi olayları, hangi sonuçları yaratır” diye araştırır.

Her iki bilim kümesi için de yöntemi belirleyici formül ya da denklem y=f(x)’dir.

Yani Y harfi ile gösterilen olay ya da olaylar, X harfi ile gösterilen sebep ya da sebeplerin sonucudur.

***

Peki Doğal Bilimler ile Siyasal, Sosyal ve İnsani Bilimler aynı yöntemleri kullanıyorlarsa, neden Doğal Bilimler daha kesin ve net sonuçlara ulaşıyor da Siyasal Sosyal ve İnsani Bilimler (Siyaset, Toplum ve İnsan Bilimleri) hem çok kesin olmayan hem de zaman zaman değişen sonuçlara ulaşıp, belirsizlikler yaratıyor?

Bunun ilk nedeni, doğanın adeta sabit gibi görünen niteliği, yani çok yavaş ve gözlenebilir bir biçimde değişmesi, buna karşılık, toplumun çok hızlı değişmesidir.

İkinci neden, Doğal Bilimlerde (x) dediğimiz sebeplerin yani bağımsız değişkenlerin de neredeyse sabit gibi olmaları ve gözlenebilir nitelik taşımaları, buna karşılık Siyasal, Sosyal Bilimlerde, sebeplerin çok fazla sayıda ve farklı nitelikte olmaları ve kolay gözlenebilip ölçülememeleridir.

Üçüncü neden, Doğal Bilimlerde gerçeği anlamak için, deney yapma olanaklarının olması, buna karşılık Siyasal ve Toplumsal Bilimlerde ve hatta İnsani Bilimlerin bazı alanlarında deney yapmanın çok zor veya bazı hallerde olanaksız olmasıdır. (Örneğin ihtilal deneyi yapamazsın. Bu nedenle Siyasal ve Sosyal Bilimlerin laboratuvarı Tarihtir)

Dördüncü ve son bir neden Doğal Bilimlerde sonuçlarla sebeplerin, yani (x)’lerle, (y)’lerin yer değiştirmelerinin pek görülmemesi, buna karşılık, Siyasal, Toplumsal bilimlerde sebeplerle sonuçların sık sık yer değiştirmesidir. (Klasik örnek, “Eğitim düzeyi mi siyasal iktidarları belirler, siyasal iktidarlar mı eğitim düzeyini belirler” sorusunun zaman içinde farklı yanıtlara sahip olmasıdır.)

***

İşte bu farklılıklardan dolayı ülkemizdeki sorunların sebeplerinin neler olduğu da tam görülememekte, iktidar ile sorunlar arasındaki fonksiyonel ilişki anlaşılamamakta, insanlar politikacılar tarafından kolayca aldatılmaktadır.

Ülkemizin temel sorunları son zamanlarda, 1) Ekonomi, 2) Adalet, 3) Doğal felaket, 4) Yolsuzluk, 5) Terör, 6) Yasaklar, 7) Eğitim, 8) Dış politika gibi sıralanmış. (Bu sıralamanın zamana ve gruplara göre değiştiğini de belirtelim.)

Peki ülkemizin temel sorunu, başat çelişkisi ne?

Bütün bu sorunların sebebi ne?

1) Bir türlü kurtulamadığımız azgelişmişlik; iktidarın hâlâ bir önceki üretim biçiminin yani Din-Tarım Toplumu’nun kalıntıları, sınıfları ve değerleriyle toplumu biçimlendirmeye ve yönetmeye çalışması.

2) Bu azgelişmişliğin sonucu olarak kurulan ve onu devam ettiren ama ülkenin sorunlarını çözmeye uygun olmayan, 16 Nisan 2017’de empoze edilen “Şahsım Devleti Rejimi” (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi.)

3) Bu Rejimi kuran ve sürdüren, sorunları çözmek yerine ağırlaştıran ve yeni sorunlar yaratan Erdoğan/ AKP-Bahçeli/MHP-HÜDA PAR iktidarı.

Dolayısıyla çözüm açık:

1) Azgelişmişlikten kurtulmak.

2) Azgelişmişlikten kurtulmak için, onu besleyen bu rejimi ve bu iktidarı değiştirmek.

***

Ekrem İmamoğlu’nun eski adıyla Twitter, yeni adıyla X hesabına getirilen yasak da bu Başat Sorun’un bir sonucudur.