Bu benzersiz buz türü, aşırı yüksek sıcaklıklar ve basınçlar altında meydana geliyor. Uluslararası bir araştırma ekibi, Fransa’daki Institut Laue-Langevin’de (ILL) yürütülen deneylerle, suyu 6 gigapaskal basınca kadar sıkarak ve 327°C’ye kadar ısıtarak Ice VII fazını oluşturdu.
Ice VII, hidrojen atomlarının iç içe geçtiği karmaşık bir kübik yapıya sahip. Ancak bu yapının erimeye başladığında nasıl davrandığı daha önce tam olarak anlaşılamamıştı. Bu yüzden bilim insanları, hidrojen hareketlerini izlemek için ‘quasi-elastic neutron scattering’ (QENS) adlı bir teknik kullandı.
İtalya’daki Sapienza Üniversitesi’nden fizikçi Maria Rescigno, bu yöntemin moleküllerin hem öteleme (yer değiştirme) hem de dönme dinamiklerini analiz etmekte diğer tekniklere göre büyük bir avantaj sağladığını belirtti. 17 yıl önce tahmin edilen bu hidrojen hareketlerinin sonunda gözlemlendiği kaydedildi.
Ancak beklenmedik bir keşif yapıldı: Plastik Ice VII içindeki moleküller, serbestçe dönmek yerine kademeli olarak adım adım hareket ediyordu. Araştırmacılar, bunun hidrojen bağlarının kırılıp yeniden oluşma sürecinden kaynaklandığını düşünüyor.
Bilim insanları, bu buz fazının Neptün ve Jüpiter’in uydusu Europa gibi uzak buzlu dünyalarda geçmişte var olmuş olabileceğini tahmin ediyor. Bu keşif, uzayda oluşan buz türlerini ve gezegenlerin evrimini anlamada büyük bir adım olarak görülüyor.
Gelecekte yapılacak araştırmalarda, Plastik Ice VII’nin nasıl oluştuğu ve süperiyonik faz olarak adlandırılan daha yüksek sıcaklık ve basınçlarda gerçekleşen başka bir egzotik su formuna dönüşüp dönüşmediği incelenecek. Sapienza Üniversitesi’nden fizikçi Livia Bove, bu geçişin sürekli ve aşamalı mı yoksa ani ve keskin mi olduğunun çok önemli bir konu olduğunu belirtti.
Bu çığır açan araştırma, Nature dergisinde yayımlandı ve bilim dünyasında büyük ilgi uyandırdı.