Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: TCMB rezervlerimiz 165 milyar dolarla rekor seviyeye çıktı

2 gün önce 36

Yılmaz, 2025 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde TBMM Genel Kurulunda konuştu. 2025 yılı bütçesini milletin takdirine sunarken gerçekçi adımlarla ve ortak bir gelecek vizyonuyla hareket ettiklerini dile getiren Yılmaz, "Her bir bütçe kalemini ve yatırım kararını, Türkiye Yüzyılı hedeflerimize uygun şekilde, ekonomik istikrarı güçlendirmek ve toplumsal refahı artırmak amacıyla şekillendirdik." diye konuştu.

Bütçeye ilişkin birçok nitelendirmeler yapıldığını, bunların bir kısmını çok haksız ve yersiz bulduklarını ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bütçemiz  85 milyonun, 81 ilimizin bütçesi

"Bizim nazarımızda, bizim perspektifimizle bütçemiz bir istikrar, icraat ve kalkınma ve bütçesidir. 85 milyonun, 81 ilimizin, tüm toplumsal kesimlerin bütçesidir. Depremin yaralarını saran, ülkemizi geleceğe çok daha sağlam temeller üzerinde hazırlayan Türkiye Yüzyılı'nın 2'nci bütçesidir. İstikrar içinde büyümeyi ve kalıcı sosyal refah artışını hedefleyen sağlam politikaların bütçesidir. Daha müreffeh, katma değeri yükselen bir Türkiye'nin bütçesidir.

Daha huzurlu ve güven içinde bir ülkenin bütçesidir.

Eğitimden sağlığa, kalkınmanın en kilit unsuru olan beşeri sermayeyi güçlendirmeyi hedefleyen bir bütçedir. Ülkemizin fiziki altyapısındaki eksiklikleri tamamlamayı hedefleyen bir bütçedir. Tarımdan sanayiye hizmet sektörlerine uzanan bir şekilde üreten Türkiye'nin bütçesidir. Daha huzurlu ve güven içinde bir ülkenin bütçesidir.''

"Kaynakları her alanda gelişmemizi güçlendirici şekilde yönlendireceğiz"

2025 yılı bütçesinin, ekonomik istikrar ve sosyal refahı önceleyen bir bütçe olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Türkiye Yüzyılı'nda pek çok alanda hayata geçirmeyi hedeflediğimiz yapısal dönüşüm adımlarımızı destekleyecek, bütçemizde kaynakları, eğitimden sanayiye, tarımdan enerjiye her alanda gelişmemizi güçlendirici şekilde yönlendireceğiz." diye konuştu.

Dengeleri gözeten bir yaklaşım sergiliyoruz

Yılmaz, fiyat istikrarını ve finansal istikrarı gözeten, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik büyümeyi hedef alan, serbest piyasa ve rekabet ortamında verimliliği artırarak makroekonomik dengeleri gözeten ve yapısal reformlarla desteklenen bir yaklaşım izlediklerini bildirdi.

Başarılı olma şansınız yok

Seçimlerin tamamlanmasıyla siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığını, hemen ardından siyasi güven ve istikrarın pekiştiği bir ortamda yeni bir programın ortaya konulduğunu belirten Yılmaz, "Ekonomik politikalar açısından bu, çok çok kıymetli. Siyasi istikrarın, güven ortamının olmadığı bir ortamda dünyanın en iyi programlarını, en iyi bütçelerini de yapsanız başarılı olma şansınız yok. Siyasi istikrar varsa, siyasi güven ortamı varsa bunlar etkili olabiliyorlar." ifadelerini kullandı.

Bu dönemi en iyi şekilde değerlendirmeye kararlıyız

Türkiye'nin bu nedenle çok kıymetli bir dönemden geçtiğinin altını çizen Yılmaz, "Türkiye seçimlerini yapmış, gelecek seçimlerine belli bir vade olan, seçimsiz bir dönemden geçiyor. İşte bu dönem bizim için altın kıymetinde bir dönemdir. Ülkemizin hedefleri için, milletimizin beklentileri için bu dönemi en iyi şekilde değerlendirmeye kararlıyız." dedi.

Merkez Bankamızın brüt rezervleri bunun için güzel bir örnek

Ekonomideki dengelenme Türk lirasını desteklerken, TL varlıklara artan ilgi, rezervlerdeki artış ve kurun istikrarlı seyri enflasyonla mücadelemizi de destekleyici mahiyette olmuştur. Merkez Bankamızın brüt rezervleri bunun için güzel bir örnek, geçen yıl mayıs ayında 98,5 milyar dolar seviyesinde olan rezervimiz, 13 Aralık 2024 tarihi itibarıyla yaklaşık 165 milyar dolarla rekor seviyeye çıkmıştır. Swap hariç net rezerv olarak bakarsanız çok daha büyük bir değişimi işaret etmektedir."

Kur risklerinde azalma söz konusu

Geçici bir uygulama olarak ortaya konulan kur korumalı mevduattan hızlı şekilde çıkış sağlandığını dile getiren Yılmaz, "Bunu yaparken de finansal piyasaları sarsmadan, olumsuz bir etki meydana getirmeden başarıyoruz. Bakın kur korumalı mevduat geçen sene ağustos itibarıyla 3 trilyon 408 milyar lira seviyesine kadar yükselmişti, 13 Aralık 2024 itibarıyla 1 trilyon 170 milyar liraya kadar geriledi. Dolar bazında bakarsanız 30 milyar dolarlara giderek yaklaşan bir seviyesi var. Ciddi bir şekilde bir gerileme ve dolayısıyla kur risklerinde azalma söz konusu." diye konuştu.

Habere git