2010 yılında CHP genel başkanı seçildi, dört ay sonra yetmez ama evet referandumu vardı, kaybetti, kaybetmekle kalmadı, seçmen kağıdı çıkarmayı unuttuğu için oy bile kullanamadığı ortaya çıktı, “talihsizlik oldu” dedi.
2011 genel seçiminin öncesinde açık açık iddia ortaya koydu, “yüzde 30’un altında alırsam çeker giderim” dedi, yüzde 26 aldı, hem seçimi kaybetti, hem iddiasını kaybetti, ama gayet rahattı, yüzünde kıl bile oynamadan “en başarılı dönemimizdeyiz” dedi.
2014 yerel seçiminde cemaatçileri, liboşları, özerkçileri, AKP’den kovalananları aday gösterdi, kaybetti, “bu sonucu başarısızlık olarak görmüyorum, sevindirici bir çizgimiz var” dedi.
2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde memlekette adam kalmamış gibi tee Kahire’den Ekmeleddin İhsanoğlu’nu getirip aday gösterdi, tıpış tıpış oy vereceksiniz dedi, kaybetti, “bugün seçim olsa yine Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterirdim, istifa etmemi gerektirecek bir sebep görmüyorum” dedi, bir hafta sonra Halk Tv’ye çıktı, “doğrusunu isterseniz benim gönlümden geçen cumhurbaşkanı adayı Orhan Pamuk’tu” dedi.
Haziran 2015 seçimi öncesinde yine iddia ortaya koydu, “oylarımız düşerse kesinlikle istifa ederim, bu seçimde oy kaybeden genel başkan gider” dedi, oyları düştü, hem seçimi kaybetti, hem iddiasını kaybetti, buna rağmen zafer konuşması yaptı, “bizim açımızdan sorun yok, istifamı gerektirecek bir sonuç değil, memnunum” dedi.
Kasım 2015 seçimini gene kaybetti, gene “durumumuz olumlu” dedi, “istifa edecek misiniz?” diye sordular, “istifayı aklımdan bile geçirmedim” dedi.
2017 referandumunu kaybetti, sanki yıllardır kaybeden kendisi değilmiş gibi, “yarın seçim olacakmış gibi hazırlanmaya başlıyoruz” dedi, kendisini istifaya davet eden CHP’lileri tehdit etti, “partiyi yıpratanları kapının önüne koyarım” dedi.
2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’yi aday gösterdi, sandıkları boş bıraktılar, her birinde CHP gözlemcisi olması gereken sandıkları AKP’ye transfer olan fırıldak teğmene emanet ettiler, seçim kaybedildi, istifa edecek misiniz diye sordular, “koltuk sevdasına tutulanların bizim partimizde yeri yok” dedi.
2019 yerel seçiminde Mansur Yavaş’ın, Ekrem İmamoğlu’nun, Zeydan Karalar’ın, Muhittin Böcek’in, Vahap Seçer’in büyük başarısına rağmen, ülke genelinde AKP’nin gerisinde kalmayı başardı, parti yönetiminde değişim isteyenlere yine kapıyı gösterdi, “hem CHP’li olacaksın, hem bireysel çıkarlar peşinde koşacaksın, senin yerin CHP’nin kapısının dışıdır, partimizde eski hastalıkları gündeme getirenleri uzaklaştıracağım” dedi.
2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini zorla dayattı, yine kaybetti, sosyal medyada elini masaya vura vura video yayınladı, “burdayım be burdayım, gitmiyorum” dedi.
★
Şimdi?
★
CHP kurultayı davasında mutlak butlan kararı çıkarsa ne yapacaksınız diye sordular, “ne var yani, CHP’nin başına benim gelmemin size ne zararı var” dedi.
★
Bu pişkinlik şaşırtıcı mı?
★
(2010’dan 2023’e kadar tüm bu seçim yenilgileri yaşanırken, asrın liderimiz gevrek gevrek gülerken, “Allah her iktidara böyle muhalefet nasip etsin” diyerek alay ederken, Özgür Özel ne yapıyordu, tüm bu seçim yenilgileri sırasında Kılıçdaroğlu’nun adeta çantası gibi yanındaydı, sağ koluydu, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklarken mesela, kameralar önünde mutluluktan hüngür hüngür ağlıyordu, 2010’dan itibaren Kılıçdaroğlu’nun fedaisiydi, eleştirenlere saldırıyordu, hedef gösteriyordu, “Kılıçdaroğlu istifa etsin diyenlerin üstünü kazıyın, ya AKP’li çıkar, ya AKP trolü çıkar” diyordu.)
★
(Tüm bu seçim yenilgileri yaşanırken, hep aynı “iliştirilmiş” gazeteciler rol alıyordu, 2014 seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu’nu parlatanlar kimlerse, 2023 seçiminde Muharrem İnce’ye çekil baskısı yapanlar onlardı, 2010’dan itibaren Deniz Baykal’ı karalama kampanyasını yürütenler kimlerse, Meral Akşener hakkında “masayı dağıttı” diyenler onlardı, 2023 seçiminde Mansur Yavaş’ın Ekrem İmamoğlu’nun aday olmasının yanlış olduğunu söyleyenler kimlerse, “Kılıçdaroğlu yüzde 60’la kazanır” diyenler onlardı, bu iliştirilmiş gazetecilerin hepsinin ortak paydası Kılıçdaroğlu’ydu, gözlerimizin içine baka baka CHP seçmenlerini manipüle ettiler, yalanlara inandırdılar, 11 defa seçim kaybeden Kılıçdaroğlu’nu 14 yıl boyunca umut olarak sundular, Ümit Özdağ’ı Muharrem İnce’yi dışlayıp, Ali Babacan’ı Ahmet Davutoğlu’na toz kondurmayanlar hep aynı gazetecilerdi, guguk kuşu operasyonu sadece siyasetçilerle yürütülmüyordu, aslında başrolde hep aynı dürüst ve güvenilir bilinen iliştirilmiş gazeteciler vardı, bugün, tık diye Özgür Özel’in yanına ilişiverip, Kılıçdaroğlu’na “defol” diye küfredenler, aynı iliştirilmiş gazeteciler.)
★
Butlan nedir diye soruyorsunuz.
Butlan aslında bu.