Bu kafayla aç kalırız!

Rigas Skola toplam değeri 10 milyon Euro bile olmayan klasik bir Kuzey Avrupa ülkesi takımı. 2-2’lik skor kabul edilemeyecek kadar facia. Topu Galatasaray’a bırakıp, sadece ayakta kalarak hata kovaladılar ve bunda da başarılı oldular. Bu sezon Galatasaray’ın takım savunması facia.

Neredeyse her maç gol yiyen sarı-kırmızılılar, yüksek top savunmasında ise artık komik durumlara düşüyor. Uzun oynanan her topta hata yapar mı bir savunma? Ikaunieks, Abdülkerim’i perişan etti. Davinson bile rakip hücumcular karşısında ciddi hatalar yaptı. Şu hataları görünce Allah Galatasaray’ı korumuş da Şampiyonlar Ligi’nde oynamıyor diyoruz. Skola önünde bu durumlara düşen takım City’nin, Liverpool’un karşısında ne hallere düşerdi Allah bilir.

Takımda ayakta kalan tek isim Yunus Akgün’dü. Topu ve oyunu sürekli hızlandırdı, onun ödülünü de aldı. Rakip mahalle takımından  hallice bile olsa bir tek kişiyle ayakta kalamazsınız. Bu kadar durağan oynayan, sıkıcı ve rakibin ekmeğine yağ sürücü cılız pas trafiği maçı izleyenleri muhtemelen fıtık etmiştir. İcardi fizik olarak yerlerde. Peki neden Batshuayi sürekli yedek? Belçikalı futbolcu böyle maçlarda 11 başlamayacaksa ondan nasıl verim alınabilir? Barış Alper’in kafası nerede belli değil. Her maç hızla geriye gidiyor.

Okan Buruk maalesef yerel bir teknik direktör. Kendini göstereceği arenada ortaya teknik direktörlük namına iki sezondur hiçbir şey koyamıyor. Eldeki kadroyu doğru kullanılmadığı gibi taktiksel açıdan da hiçbir şey üretemeyen bir Galatasaray izledik. Öyle ki doldur boşaltı bile oynayamadı takımı.

Kırmızı takım mavi takımı Survivor Adası ciddiyetsizliğindeki Türkiye’de yenebilir ama bu kafayla Avrupa’daki ödül oyunlarında sürekli aç kalırız.