
Kaynak:Milliyet
Eratosthenes, yalnızca Yunan tarihinde değil, dünya tarihinde de önemli bir isim. Özellikle coğrafya ve dünyamızla ilgili keşifleri, Akdeniz’in en önemli faylarından birinin hemen yanında bulunan deniz dağlarına, onun isminin verilmesiyle taçlandı. Ünlü bilim insanının dünyanın çevresini yüzde 1,6 hata payıyla ölçmesi, onu başlı başına bir dahi kabul etmek için bile yeterliydi. Akdeniz ve çevresini aydınlatan Eratosthenes’in bölgenin en güçlü fay zonlarından birinin yanındaki deniz dağlarına isminin verilmiş olması da şaşırtıcı değil. Çünkü modern bilimin kurucularından Francis Bacon’un da dediği gibi “Bilgi güçtür.” Peki ama ne kadar güçlü olabilir? Dün Kıbrıs Rum Kesimi’nin güneyinde Eratosthenes dağlarının hemen yanında meydana gelen 5.2’lik ve 5.4'lük depremler ne ifade ediyor? Bölgede geçmişte yaşanmış depremler göz önünde bulundurulduğunda, 8’e yakın ve 8’den büyüklüklerdeki sarsıntılar dikkat çekiyor. Dün yaşanan deprem ve onu takip eden diğer sarsıntıların ne ifade ettiğini ve bölgenin yapısını Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Milliyet'e anlattı.

ERATOSTHENES DAĞ SIRTI’NIN OLDUĞU YERDE! 'GAZ ÇIKIŞI OLUYOR'
Bölgenin depremselliği araştırıldığında Eratosthenes Deniz Dağları’na (Kıbrıs’ın güneyi, Doğu Akdeniz) yakın çevrede gerçekleşmiş önemli depremler görülüyor. Deniz dağlarının çevresinde her yıl, büyüklüğü 4 ve üzeri birçok sismik olay kaydediliyor. 11 Mayıs 1222’de dünkü sarsıntıya son derece yakın bir noktada yaşanan ve büyüklüğü 7 ila 7.5 arasında olduğu tahmin edilen depremin ağır sonuçları olmuştu. Limasol, Lefkoşa ve adanın diğer bölgelerinde büyük yıkımlar yaşanmış, en büyük hasar yine en büyük can kaybının yaşandığı Baf'ta kayıtlara geçmişti.
"Bizans’ın Baf Kalesi yıkıldıktan sonra Lüzinyanlar tarafından yeniden inşa edilmiş olsa da Baf Kalesi'nde yapılan bir kazıda, depremden kaçmak için kalenin ana duvarına tırmanan bir kişiye ait olduğu düşünülen kalıntılar bulundu. Bu depreme dair en önemli bilgilerden biri de denizin limandan çekilip geri döndüğünün görülmüş olmasıydı. Üstelik bu olay sonucu şehir sular altında kalmıştı. Doğruluğu kesin olmasa da kilisenin yıkıldığı ve piskopos ile cemaatinin sulara gömüldüğü de söylentiler arasındaydı."

10 Eylül 1953’te 6.5’lik bir depremde 40 kişiden fazla olduğu düşünülen kayıp vardı. 24 Şubat 1995’te ise 5.9’luk bir deprem daha kaydedildi. Peki ama bundan sonra büyük deprem ihtimali için neler söylenebilir?
“Kıbrıs’ın güney batısında Paphos’ta olan bir deprem bu. Orası çok deprem olan bir yer zaten. Akdeniz’de Kıbrıs’ın güneyine doğru giden ve Samandağ’dan başlayan fayın devamıdır. Ancak bunu Hatay’da deprem olacak gibi yanlış anlamamak gerek. Deprem olan yerin güneyinde Eratosthenes deniz dağı var. Oradan gaz çıkışları oluyor. Eratosthenes deniz dağlarında yüksek miktarda gaz depolanmıştı. Kıbrıs’ın güneyindeki gaz yatakları da bu sırt içindedir. Dalma batma zonunda bir bloktur.”
(PROF. DR. ŞENER ÜŞÜMEZSOY)

KIBRIS’I BATIDAN SARIYOR! 'DAHA ÇOK ANTALYA’DA HİSSEDİLEBİLİR'
Kıbrıs’ın güneyinde yaşanmış bu depremler pek çok noktadan hissedilmişti. EMSC’nin açıkladığı verilere göre depremin hissedildiği alanlar arasında Türkiye’nin güney kıyıları da listeleniyordu. Geçmişteki depremlerde de bugün Türkiye olan Akdeniz kıyılarının etkilendiğine dair veriler de vardı. Peki bu noktada yaşanan bir deprem neleri etkiler ve hangi noktalarda deprem hissedilebilirdi? Prof. Dr. Şener Üşümezsoy bunu da açıklayarak sözlerini şöyle noktaladı:

(5.2'lik sarsıntının hissedildiği alanı işaret eden harita görseli - EMSC'den alınmıştır.)
“Kıbrıs'ın güneydoğusundaki zon ve onunla paralel olan bölgede 5.2'lik deprem ve 4.7 gibi depremler, esas olarak Kıbrıs'ı batıdan çevreleyen bir hat boyunca gelişmiştir. Bunun etkileri daha çok Antalya Körfezi'nde de duyulabilir. Yukarıdaki şekilde de görüldüğü gibi şiddet ivmelerinin dağılımı, Kıbrıs'ın doğu kesimlerinden kuzeye Antalya'ya doğru hissedilmesini sağlamıştır.”
KAYNAK: MİLLİYET/Zeynep Dilara Akyürek











English (US) ·