Astrolojik açıdan yeni yıl Güneş’in Koç burcuna geçmesiyle başlar. Günümüzde bu 20 Mart veya 21 Mart tarihlerinde olur. Eski astrologlar, yeni gelen senenin nasıl geçeceğini öngörmek üzere mevsim haritaları hazırlardı. Yeni yıla ve mevsime giriş haritaları geleneksel astrolojinin en önemli öngörü araçlarından biridir. Dünyanın farklı şehirlerine göre hazırlanan astroloji haritaları, gelecek bir yılın getirilerini genel olarak anlamamızı sağlar.
MEVSİM HARİTALARI
Dünya Astrolojisinin öngörü teknikleri arasında çok önemli bir yeri olan Mevsim Haritaları, ilk kez Ortaçağ’da çoğunluğu Müslüman (Arapça yazan) astrologlar tarafından kullanılmaya başlandı. Araplar Güneş’in Koç’a giriş anında, ülkenin başkenti için yıllık bir harita çıkarıyorlardı.
Bu harita, o yıl boyunca gerçekleşecek olayları gösteriyordu. Yılın Yöneticisi ve Hükümdar’ın yöneticisi adı verilen özel yöneticiler, halk, ülke ve yönetimle ilgili önemli olayların göstergesiydi. Yılın neler getireceğini anlamak için Güneş’in Koç burcuna giriş anı haritasına bakıyorlardı. Bu harita 21 Mart’tan bir sonraki yılın 21 Mart’ına kadar geçerliydi. Arapça yazan ve çoğu Müslüman olan astrologlar, Koç Mevsim haritası çıkarttıktan sonra, yükselen derecesine denk gelen burca bakarak, ilave haritalara gerek olup olmadığına karar veriyorlardı.
OSMANLI DÖNEMİNDE ASTROLOJİ
Astroloji, Osmanlı’da 15. yüzyılın sonlarından itibaren sarayda ortaya çıkmış ve istihdam edilen müneccimler vesilesiyle 500 yıl boyunca kullanılmıştır. Osmanlı döneminde müneccim olabilmek için takvim hesabını yapmak ve usturlab aletinin nasıl kullanıldığını bilmek, nücûm ilmini (astroloji)n bilmek, yıldızların ve burçların tabiatlarını ve mizaçlarını bilmek, yıldızların hareketlerini hesap etmeyi, zîc yapmayı ve takvim yapmayı bilmek, ilm-i hey’eti (astronomi), yıldızların hareketlerine dair teknik ve matematik delillerini doğru olarak bilmek gerekiyordu.
500 YIL BOYUNCA SÜRDÜ
15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadarki süreçte Osmanlı Devleti’nde Müneccimbaşılık müessesesi vardı. Müneccimbaşılık, Sultan II. Beyazıt döneminde resmileşmiş, son müneccimbaşı Hüseyin Hilmi Efendi ile 1924 yılında sone ermiştir. Pek çok kültür gibi, astroloji de Selçuklular’dan geliyordu ama Osmanlı’ya resmi intikali İran idi.
MÜNECCİMBAŞILAR İLMİYE SINIFINA TABİYDİ
İlmiye sınıfına tabi olan Müneccimbaşılar, saray memuru idiler. Aldıkları maaşın yanı sıra, hazırladıkları takvimlerden dolayı hediye ve para da alırlardı. Ayrıca önemli işler için eşref saati tespiti yapar, devlet erkanı için zayiçe hazırlarlardı. Uğurlu saatte iş yapmaya ilk defa İstanbul’un fethinde rastlanmaktadır. II. Mehmet son hücum için müneccimlerine danışmıştı.
EĞİTİMLİ, EHLİYETLİ KİŞİLERDİ
Osmanlı İmparatorluğu sürecinde görev almış 37 Müneccimbaşından en dikkat çeken isimler Takiyüddin Rasıd, Hüseyin Efendi, Sadullah Efendi, Mustafa Asım Bey’dir kendisi Namık Kemal’in babasıdır. 1903-1909 yılları arasında Osmanlı Sarayında görev yapmış 35. Müneccimbaşı Seyyid Mehmed Arif Efendi anne tarafımdan akrabam olur.
Bu yüzden Müneccimbaşılık müessesini araştırma yönünde güçlü bir arzu hissetmiş, 2014 yılında Astroloji Okulumuzda bu konuda bir çalışma başlatmıştım. Bu çalışmalar neticesinde gördüm ki, Müneccimbaşılar son derece eğitimli ve bilgili kişilermiş.
Klasik medrese eğitiminden geçen Müneccimbaşılar, hususi hocalardan astronomi ve astroloji eğitimi almış ehliyetli kişiler olan saray müneccimleri arasından özenle seçilirlerdi. Tayinlerine özen gösterilirdi. Müderris, kadı, hekimbaşı olabilirlerdi.
MÜNECCİMBAŞI TAKVİM ÇIKARIRDI
Mekteb-i Fenn-i Nücum (Gök Bilimleri Okulu) gibi müesseselerde yetişen müneccimler arasında ustalık mertebesine erişenler, sarayda kurulan “Müneccimbaşılık” kurumunda vazifelendirilmişlerdir. Bu kurumun başında bulunan müneccimbaşıların en önemli vazifesi her sene Rumi senenin başlangıcı olan 21 Mart’ta takvim çıkarmaktı.
AHKAM KAVRAMI NEREDEN GELİYOR?
Yeni girilen senede tahmini olarak meydana gelebilecek işler hakkında müneccimbaşının yaptığı yine tahmini yorumlar ile yapılması uygun olan veya olmayan işlerin yazıldığı “Ahkâm Takvimi” vardı.
Kurallar ve yargılar anlamına gelen ahkâm kavramı bu yüzden astroloji ile de bağlantılıdır. Osmanlı’da, o güne kadar kendini kabul ettirmiş ve kaynak olma özelliğini kazanmış eserler bir araya getirilir ve toplanarak bir kitap oluşturulur, buna da “Ahkâm” denirdi. 19. yüzyılda yaşamış olan Ankaralı Sadullah Efendi de o döneme kadar tespit edilen astrolojik bütün hükümleri topladığı bir eser yazmış ve buna Mecmuatü’l Ahkâm adını vermiştir.
2014 yılından bu yana merhum alimin eserinden çeviriler yapmakta ve yayınlamaktayız. Ayrıca 2018 yılından bu yana Amerika, Meksika, Portekiz, Bulgaristan, Yunanistan gibi çeşitli ülkelerde Osmanlı’da Astroloji Uygulamaları üzerine sunumlar yapmakta ve bu alanı tanıtmaktayım.
İLKBAHAR HARİTASI NELER SÖYLÜYOR ?
Bu yıl Güneş’in Koç burcuna geçişi 20 Mart’ta saat 12:01’de olacak. Bu geçişle birlikte ilkbahara da girmiş olacağız. Ankara merkez alınarak çizdirilen ilkbahar haritasında Yengeç burcu yükselmekte. Eski astrologlara göre Yengeç burcunun yükseldiği yıllarda ulusal ve milli konular, geleneklerle ilgili konular, aileye ve yerleşime ait konular, denizcilik, denizler ve sularla ilgili konular, yağışlar, insanları ağırlamaya yönelik otelcilik ve pansiyonculuk gibi işler, yeme içme ile ilgili yerlerde yapılan işler, küçük esnaflar ve işletmeler vurgu kazanır. Deniz hayvanları ve ürünleri ile ilgili konular vurgu kazanır. Ulusal güvenlik, korumacılık, muhafazakarlık, aile planlaması ve evlilik müessesesi, çocukların ve yaşlıların bakılması ve gözetilmesi, toplumsal yardımlaşma, çevreye karşı duyarlılık konularında gelişmeler ve yoğunlaşma görülebilir.
ASKERİ KONULAR ÖNE ÇIKIYOR
Mevsim haritasında Mars ufuk düzlemine yakın yerleşmekte. Bu yerleşim, bulunduğumuz bölge ve ülkemiz için de askeri konuların, orduların, donanmaların öne çıkacağını göstermekte. Ay’ın haritanın 6.evinde yerleşimi de yine askeri konulara ve ordulara dikkat çekmekte. Ayrıca çalışanlar ve hakları, memurlarla ilgili konular da öne çıkmakta.
SAĞLIK KONULARI
Haritanın 6.evi hastalıklarla ve sağlık sorunlarıyla da alakalıdır. Genel olarak haritadaki gezegen yerleşimleri de salgın hastalıklara dikkat çekerken, Ay’ın bu konumu da halkın sağlığı konusuna özen gösterilmesi gerektiğini ifade etmekte. 6.evin yöneticisi olan Jüpiter’in Ay ile karşıt açısı ve haritanın 12.evindeki yerleşimi, salgın hastalıklara, hastanelere dikkat çekiyor. Özetle: salgın hastalıklar konusunda çok dikkatli olmak gereken bir süreçteyiz.
YÖNETİCİLER DİKKAT ÇEKİYOR
Güneş’in haritanın 10.evine iz düşmesi, Hükümet ve yöneticilerinin ön plana çıkacağına, diğer ülkeler nezdinde daha görünür olacağına ve güç kazanacağına işaret ediyor. Ama bu alanda gerileyen Merkür ve Venüs, tamamlanamayan veya tekrar üzerinden geçilmesi gereken bazı şeylerin de devrede olacağını düşündürüyor. Haritanın Tepe Noktasına yakın yerleşen Satürn, yönetici figürlerinin yükleneceği bazı ekstra sorumlulukları, inşa etmeye yönelik konuları temsil ederken, Neptün ve Kuzey Ay Düğümünün de buradaki yerleşimi, barış ve iyileştirme yönünde arabulucu olunması konusunu ve uluslararası bazı iş birlikleri içerisinde olunması konusunu gündeme getiriyor.
ASTROLOJİNİN TÜRKİYE’YE ETKİSİ
İlkbahar mevsim haritasını Türkiye astroloji haritası üzerine yansıttığımızda mücadeleli bir döneme girmekte olduğumuzu görüyoruz. Dış İşleri de dahil, aracı ve arabulucu konumda bulunan diplomatların ve görevlilerin önemi ve başarıları artabilir. Yöneticilerimiz bazında daha görünür ve etkili olabiliriz. Diğer ülkeler nezdinde öne çıkabiliriz. Anayasa da dahil olmak üzere, hukuki konularda ise bazı stresler ve anlaşmazlıklar olasıdır. Bazı ittifaklardan ayrılabilir veya dışarı itilmeye çalışılabiliriz. Ama alternatif iş birlikleri de devrede olacak. Ve ekonomi ve sağlık konusunda da çok dikkatli olmamız gerektiği aşikar.
İZ DÜŞÜMLERİ NELER SÖYLÜYOR?
Mevsim haritasının gezegen iz düşümlerine baktığımızda, Rusya’dan aşağı inen gezegen iz düşümlerinin, ülkemizin doğusundan geçerek İran üzerinden Suudi Arabistan’a doğru indiğini görüyoruz. Tabii öncelikle İran üzerine gidileceğini tahmin edebiliyoruz. Ülkemizin Doğu Anadolu bölgesi üzerinden aşağı inen hat, bu bölgede sismik aktivite artışının olabileceğini düşündürdüğü gibi, sınır bölgelerimizle ilgili bazı önemli gelişmelere de dikkat çekiyor. Suriye konusunda işler daha da kızışacak gibi gözüküyor.
KADERSEL GELİŞMELER
Güneş-Kuzey Ay Düğümü-Neptün kavuşumunun etkili olduğu haftanın ilk yarısında kadersel gelişmelere açık olacağız.
Manevi anlamda çok güzel fırsatlar sunan bu kavuşum 17-20 Mart tarihleri arasında etkili olacak. Mistik konularla ilgilenmek, manevi konulara yönelmek, ruhsal çalışmalar yapmak açısından çok verimli bir zaman diliminde olacağız.
RÜYALARINIZA ÖNEM VERİN!
Böylesi ruhsal kavuşumun etkili olduğu günlerde rüyalarımıza da önem verebilir, onlar üzerine düşünebiliriz.
Sezgilerimizin de artacağı önümüzdeki günlerde bize doğru yolu gösteren aklımızdan ziyade iç sesimiz olacak. Karşılıklı fedakarlık ve anlayış göstererek işleri uzlaşma noktasına taşıyabiliriz.
KALP KAZANMA ZAMANI!
Güneş-Venüs kavuşumunun etkili olacağı bir haftaya giriyoruz. Tam kavuşum 23 Mart sabahı gerçekleşecek. Sevgi denilince akla Venüs gelir. Güneş ile kavuşumunun etkili olduğu zamanlarda Venüsyen sevgi kalbimize siner, zira Güneş de kalp ile bağdaştırılır. Pazar gününü kalplere girmek, kalp kazanmak için bu güzel fırsatı kullanabiliriz. Kavuşum Koç burcunda gerçekleşeceğinden, en samimi duygularımızla içimizi açabiliriz. Dürüst ve açık biçimde kendimizi ifade edebiliriz. Unutmayalım, sevgi şifadır!
İLİŞKİLERDE FIRSATLAR
Güneş-Venüs kavuşumunun Plüton ile altmışlık açısının etkili olacağı haftanın kinci yarısında ilişkiler açısından güzel gelişmeler kaydedebiliriz.
20 Mart Perşembe günü, 23 Mart Pazar günü bu bağlamda özellikle dikkat çekiyor.
22-23 Mart tarihlerinde Astroloji Okulu olarak bizim için de çok önem taşıyor.
Zira 14.kez Uluslararası Astroloji Günlerini düzenliyor olacağız!
Haftanın günlere göre değerlendirmesi
Pazartesi öğle sonrasındaki saatler çekişmeli geçecek gibi gözüküyor. Gün genelinde kadersel iş birliklerine açık olacağız. Yönetici figürleriyle ilgili önemli gelişmeler de olasıdır.
Salı günü güç ve efor gerektiren işler için kullanılabilir. Kendimizi daha aktif ve dinamik, cesur ve girişimci hissedebiliriz.
Çarşamba günü beklenmedik gelişmelere, durum ve yön değişikliklerine açık olabiliriz, dikkat! Akşam saatleri pek çok iş ve girişim için uygun gözüküyor.
Perşembe günü Karşılıklı fedakarlık ve anlayış göstererek işleri uzlaşma noktasına taşıyabiliriz. Öğle sonrasındaki saatler toplantılar, yazışmalar, ticari işler ve alışverişler için kullanılabilir.
Cuma öğle sonrasındaki saatler sağlık ve şifa konuları açısından verimli gözüküyor. Akşam saatleri ise gecikme ve engellere açık olabiliriz. Farkında ve hazırlıklı olalım!
Cumartesi Sabah saatleri yanılgılara ve kararsızlıklara açık, farkında olalım! Günün ikinci yarısında özel, sosyal ilişkiler ve iş ilişkileri açısından stresli bir zamanda olacağız.
Pazar günü ilişkilerde sevginin iyileştirici şifasından yararlanabiliriz. Sadece insanlarla değil, hayvanlarla sevgi alışverişlerimiz çok önemlidir. Mümkün olabildiğince sahiplenelim!