AKP Diyarbakır İl Başkanı Ömer İler, Kurban Bayramı dolayısıyla DEM Parti İl Eş Başkanları Abbas Şahin ile Gülşen Özer’i ziyaret etti. İlk olma özelliği taşıyan ziyarette konuşan AKP İl Başkanı İler, yeni sürece ilişkin olarak, “Tarihi günlerden geçiyoruz. Yıllardır özellikle ülkemizde ama özelde de bölgemizde, Diyarbakır’da gözyaşı, hüzün vardı. Bayramlar istediğimiz şekilde kutlanmazdı. Ama çok şükür Cumhurbaşkanımız çok güzel irade ortaya koydular ve o iradeye Sayın Devlet Bahçeli de güzel bir el uzattılar. O ele karşılık da çok güzel bir hareket meydana geldi. Öcalan’a da hakkını teslim etmek lazım. Bu ele karşı barış elin uzatıp, örgüte çağrıda bulundu” dedi.
AKP'LİLER İLK KEZ ZİYARET ETTİ
AKP Diyarbakır İl Başkanı Ömer İler, beraberindeki parti yöneticileriyle birlikte Kurban Bayramı dolayısıyla DEM Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. DEM Parti Diyarbakır İl Eş Başkanları Abbas Şahin ve Gülşen Özer tarafından karşılanan AKP'liler ilk kez bir bayram nedeniyle DEM Parti’ye geldi.
Bayramlaşmanın ardından söz alan AKP Diyarbakır İl Başkanı Ömer İler, bayramların küskünlüklerin, dargınlıkların sona erdiği, insanların bir araya geldikleri, kaynaştıkları günler olduğunu ifade ederek, “Bayram, paylaşmaktır bir araya gelmektir. Arzu ettiğimi daha güzel, huzur, barış, mutluluk içerisinde, birlik ve beraberlik içerisinde nice bayramları Rabbim bize nasip etsin inşallah” diye konuştu.
İler, tarihi günlerin yaşandığını ifade ederek, şöyle konuştu:
-Yıllardır özellikle ülkemizde ama özelde de bölgemizde, Diyarbakır’da gözyaşı, hüzün vardı. Bayramlar istediğimiz şekilde kutlanmazdı. Ama çok şükür Cumhurbaşkanımız çok güzel bir irade ortaya koydular ve o iradeye Sayın Devlet Bahçeli de güzel bir el uzattılar.
"ÖCALAN'A DA HAKKINI TESLİM ETMEK LAZIM"
O ele karşılık da çok güzel bir hareket daha meydana geldi. Öcalan’a da hakkını teslim etmek lazım. Bu ele karşı barış elin uzatıp, örgüte çağrıda bulundu. Silahların susması gerektiğini, buradaki halkların binlerce yıllardır bir arada olduğunu, Malazgirt’ten bu yana Kürtlerin ve Türklerin beraber olduğunu, neyi kaybettiysek beraber kaybettiğimizi Cumhurbaşkanımız tarafından defalarca ifade edildi. Hepimizin hayali olan, bu ülkede artık barışın hakim olduğu, birbirimizle kucaklaşıp bayramlaşıp...
Zaten vardı o kardeşlik. Ama maalesef 41 yıldır silahlar vardı. Umuyoruz ve diliyoruz ki, bu mübarek bayramların da yüzü suyu hürmetine silahlar susar. Örgüt zaten kendini feshettiğini silahları bıraktığını açıkladı. Bununla beraber varsa bazı eksiklikler önümüzdeki süreçlerde ilerleyip, daha güzel bayramlarda buluşmak için bu mücadele veriliyor. Allah tamamına erdirsin. İstediğimiz şekilde neticelenmesini de bizlere nasip etsin.”
Daha sonra söz alan DEM Parti Diyarbakır İl Eş Başkanı Abbas Şahin ise, “Her zaman söylüyoruz; Kürt'ün inkar edildiği, Müslümanın inancını yaşayamadığı günlerden, Ermeni’nin kendisini yaşadığını, Kürt'ün yaşamadığını ispatlamaya çalıştığı bir süreçten geçtik. Bu saatten sonra onurlu bir barışın olması için ‘Kürt halk önderi’ Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu bir irade, Sayın Bahçeli’nin, Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu irade ile birlikte bizler yeni bir sürecin içerisine girdik. Bu sürece herkesin sahiplenmesi gerekiyor. Bu sürecin gerçekten bayram havasında olması gerekiyor. Biz hep şunu söyledik, savaş zordur, ama barış daha zordur ve bu barışın gerçekleşebilmesi için halkımızın etnik kimliğine, inançsal yapısına bakılmadan herkesin bir arada yaşayabileceği, herkesin kendisini ifade edebileceği, diliyle, rengiyle, kültürüyle yeni bir paradigmanın oluşmasına katkı sağlayanların herkesin emeklerine sağlık” ifadelerini kullandı.
Şahin, şunları kaydetti:
“50 yıldır bir varlık mücadelesi veriliyor. Artık bu mücadelenin sonuna geldik ve bundan dolayı bir arada yaşamak için, savaşın en zor olduğu dönemlerde bile biz bir arada yaşamaktan bahsettik ve bir arada yaşayacağımızı da söylemeye devam ettik. En zor şartlar ve koşullarda. Türkiye, farklı etnik kimliklerin bir arada olduğu bir coğrafyadır. Bu coğrafyanın kıymetini bilerek, bu yapının ve farkındalıkların kıymetini bilerek tekleştirmeden, gerçekten kendilerini ifade edebildiği bir yerde ne savaştan söz edilebilir, ne de sorundan söz edilebilir. Bu sorun çözüldüğü zaman biz buna barış demiyorduk. Bu değişim, dönüşüm süreci, 100 yıldır bir dönüşüme izin verilmemesi son süreçte de bu iradeyi elinde bulunduranların gerçekten de inisiyatif alarak bu süreci nihayete erdirmek için bir şeyler yaptığı bir sürecin içindeyiz.”
Bu süreçte inisiyatif alan herkese teşekkürlerini ileten Şahin, "Bu halkın geleceği sadece Türklerde, Kürtlerde, Müslümanların, sadece Ermenilerin değil bir bütünsel olarak bütün insanlıktadır. Bu dava insanlık davasıdır. Bu insanlık davasını hep beraber yürüteceğiz. Bu değişim, dönüşümü hep birlikte gerçekleştireceğiz. Bir arada yaşamamamız için hiçbir sebep yok. Biz bir arada yaşamak için bir aradayız. Şu anda en zor koşullarda bir arada bulunabiliyorsak, bayramları kutluyorsak, bayramların da gerçekten barışa vesile olmasını, her günümüzün bayram tadında olması vesilesiyle bir araya geliyoruz. Biz, bizden sonrakilere barış ortamını bırakmak için buradayız. Biz tahammül etmeyi öğrenmek, öğretmek zorundayız. Bir arada yaşamayı öğretmek zorundayız. Biz bunu öğretirken de gerçekten yaşayarak öğretmemiz gerekiyor. Her günümüz bayram tadında olsun, her günümüz barış tadında olsun” diye konuştu.