‘50 Şef 50 Efsane Tarif’ ile depremzede kız çocuklarına umut oldular

2 gün önce 31

Günay DEMİRBAĞ

Korkmaz, sektördeki 50. yılını anlamlı bir projey­le taçlandırarak mutfak kültürüne ve topluma katkıda bulundu. ‘50 Şef 50 Efsane Tarif’ kitabı, Türkiye’nin önde gelen 50 şefinin özgün tariflerini bir ara­ya getirirken, elde edilen gelir Koruncuk Vakfı aracılığıyla dep­remden etkilenen kız çocukları­nın eğitim, barınma ve sağlık ih­tiyaçlarına destek oluyor.

Kork­maz Genel Müdür Yardımcısı Tacettin Korkmaz, bu projeyle sadece mutfaklara değil, hayat­lara dokunmayı hedeflediklerini vurguluyor. Hem amatör hem de profesyonel mutfak tutkunları­na ilham verecek nitelikte olma­sına dikkat ettiklerinin altını çi­zen Tacettin Korkmaz ile proje­nin detaylarını konuştuk:

“50 Şef 50 Efsane Tarif” projesinin ortaya çıkış hika­yesini ve Koruncuk Vakfı ile iş birliği kararını nasıl aldı­nız?

‘’50 Şef 50 Efsane Tarif” proje­si, yalnızca mutfaklara değil, ha­yatlara dokunma misyonumu­zun bir yansıması olarak 2023 yılının ekim ayında hayata geç­ti. Geçtiğimiz yıl, sektördeki 50. yılımızı kutladığımız bu anlamlı dönemi, topluma katkı sağlaya­cak özel bir proje ile taçlandır­mak istedik ve depremden etki­lenen kız çocuklarımızın güven­li bir geleceğe sahip olması için bir adım atmaya karar verdik.

Bu süreçte, çocukların eğitim ve ba­rınma ihtiyaçlarına destek sağ­layan Koruncuk Vakfı ile iş bir­liği yapma fikri ortaya çıktı. Pro­jemiz, mutfak sanatının değerli isimlerinden Ayşe Tüter, Batu­han Piatti, Hazer Amani, Refika, Sahrap Soysal ve Somer Şef gibi 50 ünlü şefin katkılarıyla hazır­landı. “50 Şef 50 Efsane Tarif” kitabı, hem amatör hem de pro­fesyonel mutfak tutkunlarına il­ham verirken, kitabı edinen her­kesin depremden etkilenen kız çocuklarının geleceğine umut olması için bir fırsat sunuyor.

"50 yıllık yolculuğun özel durağında değerli proje"Bu proje, Korkmaz’ın 50 yıllık geçmişinde sosyal sorumluluk açısından nasıl bir anlama sahip?

Kitabın her sayfasında, şefle­rimizin eşsiz ta­rifleriyle birleşen iyilik duygusu var. Bu duygunun, kız çocukla­rının daha parlak bir gele­ceğe sahip olmasına vesile olacağına inanıyoruz. 50 yıllık yolculuğumuzun bu özel dura­ğında, böylesine değerli bir pro­jeye öncülük etmekten onur du­yuyoruz.

Kitaptan Koruncuk Vakfı için hedeflenen gelir ne kadar? 1.5 milyon TL gibi bir gelir oluş­masını hedefliyoruz. Şu anda ra­kam 1 milyona yaklaştı. Bu ge­lirin birçok kız çocuğunun ge­leceğine umut ışığı olacağına inanıyoruz. Ayrıca, kitabın 500 adet İngilizce baskısı da hazırlan­dı ve yakında satışa sunulacak. Kitabın satışlarından elde edi­len tüm gelir, Koruncukköy’le­re bağışladı ve depremden etki­lenen kız çocuklarının barınma, eğitim ve sağlık ihtiyaçlarına destek olmak için kullanılıyor.

Bu tür sosyal sorumluluk projelerinin, depremden et­kilenen çocuklar için top­lumda farkındalık yaratma açısından önemini nasıl de­ğerlendiriyorsunuz?

Depremler gibi büyük felaket­lerin etkisi, sadece fiziksel yı­kımla sınırlı kalmaz; uzun vade­de psikolojik, eğitimsel ve sosyal açıdan da kalıcı izler bırakır. An­cak, bu tür projeler aracılığıyla toplum olarak farkındalık yarat­mak, bu çocukların ihtiyaçları­na dikkat çekmek ve onların ge­leceğine katkıda bulunmak bü­yük bir etki yaratabilir. Ayrıca, sosyal sorumluluk projeleri, sa­dece maddi destek sağlamakla kalmaz, aynı zamanda insanla­rı bilinçlendirir, dayanışma kül­türünü güçlendirir ve toplumsal sorumluluğu artırır.

Gastronomi dünyasına kat­kısı neler oldu ve amatör ve profesyonel mutfak tutkun­larına yönelik hangi mesajla­rı içeriyor?

Mutfak tutkunlarını daha iyi bir gelecek için harekete geçmeye davet eden “50 Şef 50 Efsane Ta­rif” kitabı, gastronomi dünyasına yalnızca lezzetli tarifler sunmak­la kalmayıp, aynı zamanda mut­fak kültürüne derin bir anlam ka­zandıran bir eser olarak katkıda bulundu. Türkiye’nin en değerli şeflerini bir araya getirerek, fark­lı lezzetlerin ve tekniklerin har­manlandığı, özgün bir gastrono­mi mirası ortaya koyduk. Bu ki­tap, mutfak tutkunlarına yeni ilhamlar sunarken, gastronomi dünyasında sosyal sorumluluk bilincinin de altını çiziyor.

Amatörler için, yaratıcı ve uy­gulanabilir tariflerle yemek yapmanın sadece bir ihti­yaç değil, aynı zamanda bir sanat ve keyif olduğunu vur­guluyor. Profesyoneller içinse, mutfağın sınırlarını zorlayarak, hem estetik hem de işlevsellik açısından yeni yaklaşımlar be­nimsemenin yollarını sunuyor.

Habere git